Rusça içindeki муравей ne anlama geliyor?
Rusça'deki муравей kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte муравей'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki муравей kelimesi karınca anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
муравей kelimesinin anlamı
karıncanoun У нас в кухне муравьи. Мы должны вызвать специалиста по дезинсекции. Mutfakta karıncalarımız var. Bir yok edici aramamız gerekiyor. |
Daha fazla örneğe bakın
Эти муравьи, называемые листорезами, делают то же, что и фермеры: пересаживают грибы, а также прореживают и пропалывают свои грядки. (The Miami Herald’ın uluslararası sayısı) Yaprakkesen olarak bilinen bu karıncalar tıpkı bir çiftçi gibi ekinlerinin yerini değiştiriyorlar, onları buduyorlar ve yabani otlardan temizliyorlar. |
Он ощущал себя трутнем, рабочим муравьем. Kendini bir erkek arı ya da işçi karınca gibi hissediyordu. |
24 Есть четверо самых малых на земле, но они обладают инстинктивной мудростью+: 25 муравьи — народ несильный+, но они летом заготавливают себе пищу+; 26 скалистые даманы*+ — народ слабый, но ставят свой дом на скале+; 27 саранча+ не имеет царя, но выступает, разделённая на отряды+; 28 ящерица геккон+ цепляется лапками — и бывает в великолепном царском дворце. 24 Yeryüzünde dört küçük şey var ki, içlerinde hikmetle doğarlar:+ 25 karıncalar güçlü bir topluluk değildir,+ ama yiyeceklerini yazdan hazırlarlar;+ 26 kaya damanları*+ da kuvvetli bir topluluk değildir, ama yuvalarını kayaların üzerine kurarlar;+ 27 çekirgelerin+ kralı yoktur, ama hepsi bölük bölük ilerler;+ 28 kertenkele*+ her yere elleriyle tutunur ama kral saraylarında dolaşır. |
В этих пустынях находятся муравьи меньше собаки, но крупнее лисы. Bu çöllerde bir köpekten daha küçük, ama bir tilkiden daha büyük karıncalar bulunmaktadır.” |
Как же ему перевоплотиться в муравья? O halde örümcek nasıl kendisini karınca gibi gösterir? |
Красные муравьи (pheidoles), как, впрочем, и черные муравьи (Lazius niger) все время чего-то боялись. Her şeyden korkan kırmızı karıncalar (phidoles) ya da siyah karıncalar (Lazius niger). |
Тут вы видите множество муравьёв, перемещающихся и взаимодействующих на лабораторной площадке, которая соединена трубками с двумя другими площадками. Burada hareket halinde birçok karınca görüyorsunuz, tüp geçitlerle diğer iki alana bağlanan bir laboratuvar alanında etkileşiyorlar. |
– Он рассуждает о вселенной, о природе, о муравьях, о поведении в обществе, о противостоянии, о народах Земли.... — Doğadan, karıncalardan, evrenden, sosyal davranışlardan, dünyadaki insan topluluklarının karşılaşmasından söz ediyor. |
И я обнаружила, что муравьи используют систему усикового контакта. Ve keşfettiğim, karıncaların bir antenle temas sistemi kullanıyor olmalarıdır. |
В течение следующих трех лет монголы, которых, как говорили, было больше, чем муравьев, грабили и сжигали города, уничтожали урожай и поголовно убивали подданных султана Мухаммада, оставляя в живых лишь тех, чьи навыки и умения были им нужны. Karıncalardan çok olduğu söylenen Moğollar, sonraki üç yıl içinde şehirleri ve tarlaları yağmalayıp yaktılar. Şah Muhammed’in halkından, istedikleri yeteneklere sahip olmayan herkesi katlettiler. |
Улан напомнил Сандану, что часто можно наблюдать, как муравьи отщипывают кусочки листьев и потом деловито несут их к себе «домой». Batu, Sungur’a çoğu kez yaprak parçacıklarını koparıp yuvalarına taşırken gördükleri karıncaları hatırlattı. |
Я нашёл своих фантастических муравьёв, но только после тяжёлого восхождения в горы, где остался последний из коренных лесов Кубы, которых становится всё меньше и меньше. Ancak dağların içine yapılan zor bir tırmanıştan sonra son kalan yerel Küba ormanlarının sıkıca tutunduğu yerlerde kendi sihirli karıncalarımı buldum. ki o zamanlar da bile bu ağaçlar kesiliyorlardı, şimdi de öyle. |
– Думаю, среди миллиарда муравьев мы сможем, в конце концов, отыскать не менее одаренного. — Bir milyar karıncanın içinde onun kadar yetenekli bir başkasını bulabilmemiz gerek. |
Можно подумать, что эти муравьи не узнают ее королевские феромоны. Sanki bu karıncalar onun kraliçelik feromonlarını tanımıyorlar. |
Но вместо того вопроса, я, на самом деле, хотела узнать, как взаимосвязаны разные группы муравьёв. Bunun yerine, farklı görev gruplarının dayanışıklığı nasıldır diye sorgulamak istedim. |
Он пытался избавиться от муравьев. O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı. |
Муравьи еще спят. 24-й отправляется на прогулку. Diğer karıncalar hâlâ uyuyorlar. 24. biraz yürümek için dışarı çıkıyor. |
Мы не привязаны к группе как пчёлы или муравьи. Bizler ortak çalışmaya arılar ya da karıncalar kadar sıkıca bağlı değiliz. |
Страшно огорчится, когда услышит, что вебстеры не знали способа бороться с муравьями... Websterlerin karıncalarla başedecek bir yöntem geliştiremediğini öğrenince feci şekilde hayal kırıklığına uğrayacak... |
Например, у общественных насекомых, таких как осы, пчёлы и муравьи, которых мы встречаем каждый день, — те самые муравьи, которые таскают сахар из вашей сахарницы, и те самые пчёлы, которые жужжат вокруг, опыляя цветы, все они — исключительно самки. Sosyal böceklerde -- arılar, eşek arıları, karıncalar -- her gün bireylerini gördükleriniz -- karıncalar, gezerler ve şeker kâsenizden çıkarlar, bal arıları, çiçekten çiçeğe uçarlar -- tüm bunların hepsi dişidir. |
Он и в самом деле увидел муравья с кусочком сложенной бумаги. 103— й видит перед собой множество Пальцев. Gerçekten katlanmış bir kâğıt taşıyan bir karınca gördü. 103. önünde Parmaklarla dolu bir çanak fark ediyor. |
Антибиотик, защищающий их урожай от инфекционной плесени, вырабатывается бактериями семейства стрептомицетов, которые обитают на эпидерме муравьев-листорезов. Karıncaların ekinini bulaşıcı küften koruyan antibiyotik, Streptomycetaceae familyasına ait bir bakteri tarafından üretilir ve yaprakkesen karıncanın derisinde bulunur. |
Муравьи жалуются на холод, и великодушные пчелы подкрепляют их медом. 103-й обеспокоен. İyiliksever arılar soğuktan yakınan karıncalara, yeniden canlanmaları için, biraz bal ikram ediyorlar. 103. kaygılı. |
Я думала над ответом, подразумевая, что в колонии каждый муравей был каким- то образом, с рождения, определён для конкретного задания и выполнял его независимо от других, зная своё место в муравьином сообществе. Ve her nasılsa doğumundan itibaren görevi belirlenmiş her karıncanın...... montaj hattındaki yerini bilerek...... diğerlerinden oldukça bağımsız olarak iş gördüğü...... karınca kolonilerinin görünümü konusunda çalışıyordum. |
Еще они говорили о миссии Меркурий, о муравьях-мятежниках, о проблемах, вызванных политикой новой королевы Шли-пу-ни. Merkür Görevi, asi karıncalar, yeni kraliçe Chli-pou-ni’nin yol açtığı sorunlar hakkında konuştular. |
Rusça öğrenelim
Artık муравей'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.