İzlandaca içindeki umhverfi ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki umhverfi kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte umhverfi'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki umhverfi kelimesi çevre, Çevre anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

umhverfi kelimesinin anlamı

çevre

noun

Hvort tveggja umhverfi og erfðir hafa áhrif á okkur.
Hem çevreden hem de kalıtımdan etkilendik.

Çevre

(aðgreiningarsíða á Wikipediu)

Hvort tveggja umhverfi og erfðir hafa áhrif á okkur.
Hem çevreden hem de kalıtımdan etkilendik.

Daha fazla örneğe bakın

Þau eru „staðföst og óbifanleg“2 í ýmsum erfiðum aðstæðum og umhverfi.
Onlar çeşitli zorlu koşullar ve ortamlarda sağlam, “kararlı ve sarsılmaz” 2 şekilde duruyorlar.
Ef við verðum til dæmis áhyggjufull út af einhverju sem við ráðum ekki við, er þá ekki betra að bregða út af vananum eða skipta um umhverfi frekar en binda hugann við áhyggjur?
Örneğin, kontrolümüzün dışındaki olaylar hakkında endişe duyduğumuzda, zihnimizi kaygılarla meşgul etmek yerine gündelik olağan faaliyetimizi ya da bulunduğumuz ortamı değiştirmemiz daha iyi olmaz mı?
Villtur fiskur, sem verður var við mengunarefni í umhverfi sínu, reynir að forða sér af hættusvæði.
Doğal yaşamlarında, sudaki zehirli kimyasal maddeleri fark eden balıklar, tehlikeden uzaklaşmaya çalışırlar.
Maðurinn mun aldrei hætta af sjálfsdáðum að menga umhverfi sitt heldur mun Guð stöðva hann þegar hann eyðir þeim sem eru að eyða jörðina.
İnsanlar yeri kirletmeye asla son vermeyecek; ancak Tanrı yeryüzünü harap edenleri yok ettiği zaman bunu yapacak.
Það andlega umhverfi, sem þjónar Jehóva búa við í jarðneskum hluta safnaðar hans, er einstakt.
Yehova’nın toplumu O’nun teşkilatının yeryüzündeki kısmında eşsiz bir ortama sahip.
„Ég man sjálfur vel eftir Fjallinu og öllu næsta umhverfi þess.
“Ben Dağ'ı ve civarındaki toprakları yeterince iyi hatırlıyorum.
Lífsreynsla þeirra er tiltölulega stutt og takmarkast yfirleitt af vissri menningu eða umhverfi.
Onların yaşamdaki deneyimleri nispeten azdır ve genelde belirli kültürlerle ya da bulundukları çevreyle sınırlanmıştır.
(Jakobsbréfið 1:17) Fugl, sem syngur af hjartans lyst, ærslafullur hvolpur eða galsafullur höfrungur bera öll vitni um að Jehóva skapaði dýrin líka til að njóta tilverunnar hvert í sínu umhverfi.
(Yakub 1:17) Cıvıldıyan bir kuş, neşeyle zıplayan bir köpek yavrusu veya oyunlar yapan bir yunus balığı, hepsi, Yehova’nın, bütün hayvanları kendi ortamlarındaki yaşamdan sevinç duymaları için yarattığını gösterir.
Ekki hefur ūetta umhverfi haft áhrif.
Nedenin bu çevre olması imkansız.
Sumar V-afrískar tegundirfroska eru ūekktarfyrir ađ skipta kyni í eins kyns umhverfi.
Bazı Batı Afrika kurbağalarının, tek cinsiyetin hakim olduğu yerlerde... cinsiyet değiştirdiği bilinir.
Er ekki viturlegra að leita lausnar hjá honum sem hannaði þetta flókna umhverfi okkar?
Çözüm için, karmaşık çevremizin Tasarlayıcısı olana bakmak, daha hikmetli değil midir?
Loksins fann hún sig lausa úr umhverfi myrkurs og illsku — frjálsa til að njóta ljúfs friðar frelsarans og kraftaverks lækningar.
En sonunda kendini karanlık ve kötülükle dolu bir çevreden kurtarılmış ve Kurtarıcı’nın tatlı huzurunun ve mucizevi şifasının keyfini çıkarmakta özgür hissetti.
Þú lærir aldrei að skeyta um umhverfi þitt!
Etrafına dikkat etmeyi hiç öğrenmemiştin!
Þetta andlega umhverfi varð til þess að ég lét skírast 16 ára.
Bu ruhi ortam beni cesaretlendirdi ve 16 yaşında vaftiz edildim.
Gleymum ekki að hreint heimili og umhverfi er til lofs fyrir þann Guð sem við tilbiðjum.
Temiz bir ev ve çevrenin ibadet ettiğimiz Tanrı’yı yüceltebileceğini unutmayalım.
Við getum rétt ímyndað okkur hvaða áhrif slíkt umhverfi kann að hafa haft á samvisku þeirra sem ólust upp í Níníve.
Yani Tanrı’nın bakış açısından, onlar uygun olan ile olmayana karar vermek konusunda doğru bir standarda sahip değildiler.
Ég hélt ađ ūetta yrđi rķmantískt umhverfi svona í fyrsta skiptiđ okkar.
Düşündüm de ilkimiz gerçekten romantik bir ortam olmalı.
Úr hvað umhverfi er ‚múgurinn mikli‘ kominn en hvað hefur gert hann að því sem hann er?
“Büyük kalabalık” nerelerden geliyor ve hangi etken onların hayatlarını değiştirdi?
Það var því eðlilegt að ókomnar kynslóðir skyldu reyna að skapa sér umhverfi sem líktist henni.
Bu nedenle sonraki nesillerin çevrelerini onun taklitleriyle doldurmaya çalışmış olmaları doğaldır.
Hvernig lýsir þú hinu andlega umhverfi eftir að heimur Satans er á enda?
Şeytan’ın dünyası yok edildikten sonraki ruhi ortamı nasıl tanımlarsın?
Er það nokkur furða að tilraunir manna til að koma á friði í slíku umhverfi skuli hafa mistekist? — Kólossubréfið 1:21.
Böyle bir ortamda, insanların barışı sağlamak üzere gösterdikleri çabaların boşa çıkmasına şaşılır mı?—Koloseliler 1:21.
Þeir eru því glaðir þótt þeir lifi í gleðisnauðu umhverfi.
Bu nedenle, çevreleri sevinçten yoksun bir dünyayla kuşatılmış olmasına rağmen onlar sevinçlidirler.
Er tími til kominn ađ skipta um umhverfi.
Belki de konum değiştirmenin zamanı gelmiştir.
Við fáum megnið af upplýsingum um umhverfi okkar í gegnum sjónina.
Çevremizdeki dünyayı algılamak için kullandığımız temel bilgi kaynağı gözlerimizdir.
Hið réttláta umhverfi, sem verður um alla jörðina undir stjórn Guðsríkis, hjálpar þeim að laga sig að vilja Jehóva.
Tanrı’nın Gökteki Krallığının yönetimi altında tüm yeryüzüne hâkim olacak adil ortamda, onların yaşamlarını Yehova’nın yollarına uydurmasına yardım edilecek.

İzlandaca öğrenelim

Artık umhverfi'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.