İzlandaca içindeki tækifæri ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki tækifæri kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tækifæri'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki tækifæri kelimesi iş fırsatı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

tækifæri kelimesinin anlamı

iş fırsatı

noun

Daha fazla örneğe bakın

Á matmálstímum og við önnur hentug tækifæri ættuð þið að hvetja fjölskyldumeðlimina til að segja reynslusögur úr boðunarstarfinu.
Yemek zamanlarında ve diğer uygun fırsatlarda aile fertlerini tarla hizmetinde edindikleri tecrübeleri anlatmaya teşvik edin.
Þar átti hann eftir að fá fágæt tækifæri til að vitna af hugrekki fyrir yfirvöldum.
Pavlus oradayken yetkililere cesurca şahitlik etmek için eşine ender rastlanan fırsatlara sahip oldu.
12 Þátttaka í fulltímaþjónustu, ef biblíulegar skyldur leyfa, getur verið afbragðsgott tækifæri fyrir kristna karlmenn til að ‚vera fyrst reyndir.‘
12 Mukaddes Yazıların yüklediği sorumluluklar izin verdiği takdirde, Mesih’i takip eden erkeklerin dolgun vakitli hizmete katılmaları, “önce tecrübe edil”meleri bakımından, mükemmel bir fırsat olabilir.
Ég fæ ekki annađ tækifæri til ađ sjá ūađ.
Çiçekleri görebilmem için son şansım bu.
Trúfastir kristnir menn sáu þetta sem tækifæri til að komast undan eyðingunni sem Jesús hafði spáð og flúðu til fjalla.
Sadık Hıristiyanlar, bunun İsa’nın önceden bildirdiği yıkımdan kurtulma fırsatı olduğunu anlayıp dağlara kaçtılar.
Á þessari „sjöund“ voru það eingöngu guðhræddir Gyðingar og menn, sem tekið höfðu gyðingatrú, er fengu tækifæri til að verða smurðir lærisveinar Jesú.
Bu “hafta” boyunca İsa’nın meshedilmiş takipçileri olma fırsatı yalnızca Tanrı’dan korkar Yahudilere ve Yahudiliği benimseyenlere sunuldu.
Þetta starfsumboð tók af öll tvímæli um að boðskapurinn, sem hann var sendur til að prédika, fól í sér „lausn“ og lækningu og tækifæri til að öðlast velvild Jehóva.
Bu görev, İsa’nın vaaz etmeye gönderildiği mesajın, “kurtuluş” ve ‘gözlerin açılmasıyla’ olduğu kadar, Yehova tarafından kabul edilme olanağıyla da ilgili olduğunu ortaya koydu.
Þá höfðu þeir ekki aðeins í huga lífið í líkamanum sem þeir fengu frá foreldrum sínum heldur sér í lagi þá ástríku umhyggju og fræðslu foreldranna sem gaf þeim tækifæri til að hljóta „fyrirheitið, sem hann gaf oss: Hið eilífa líf.“ — 1. Jóhannesarbréf 2:25.
Onlar, ana-babalarından aldıkları yalnız bedensel hayat için değil, özellikle ‘bize yapılan vaade, ebedi hayata’ doğru sevk edilmek üzere gördükleri ilgi ve sevgi dolu öğretim için teşekkür ederler.—I. Yuhanna 2:25.
Hvaða lærdóm má draga af viðbrögðum Ísraelsmanna þegar Jehóva gaf þeim tækifæri til að láta móta sig?
İsrailoğullarının Yehova’ya verdiği karşılıktan hangi dersi çıkarabiliriz?
Vegna þess höfum við tækifæri til að losna undan oki syndar og dauða.
Günah ve ölümden kurtulmamızı mümkün kılar.
Við öll tækifæri töluðum við um Jehóva þannig að hann lærði að elska himneskan föður sinn.
Gökteki Babasıyla arasında yakın bir bağ gelişmesi için onunla her fırsatta Yehova hakkında konuşurduk.
Hvaða tækifæri hafa þjónum Guðs opnast með því að ‚oktrén hafa verið sundurbrotin‘?
‘Bağların kırılmasıyla’ Tanrı’nın kavminin önünde hangi fırsatlar açıldı?
Um leið gaf Jehóva þeim mönnum, sem vildu, tækifæri til að reyna að stjórna án Guðs og réttlátra meginreglna hans.
Yehova, aynı zamanda isteyen insanlara, kendisinden ve adil prensiplerinden uzak olarak yaşamaları ve kendilerini yönetmeleri için de bir fırsat vermiş oldu.
Hann er kannski ađeins seinn til, en drengurinn minn Forrest skal fá sömu tækifæri og allir ađrir.
Biraz yavaş anlıyor olabilir ama oğlum Forrest herkesin sahip olduğu fırsatlara sahip olacak.
Þú hefur tækifæri til að setja þér bæði skammtímamarkmið og langtímamarkmið í þjónustu hins sanna Guðs.
Gerçek Tanrı’ya hizmet etmek hem kısa hem de uzun vadeli hedeflere erişme fırsatı sağlar.
9 Þegar fólk spyr okkur spurninga um trú okkar fáum við upplagt tækifæri til að sýna að við elskum orð Guðs.
9 İnsanlar bize inançlarımız hakkında sorular sorduğunda, onlara Tanrı’nın Sözünü sevdiğimizi göstermek için iyi bir fırsat elde etmiş oluruz.
Meistari Baggins sá tækifæri og hann tók það.
Baggins Efendi bir fırsat yakalamış ve onu kullanmış!
Hve margir fá tækifæri til ađ gera svona nokkuđ?
Sizce kaç kişi böyle bir şeye şahit olma şansına erişir ki?
Þeir sem eru lasburða þurfa meira á stuðningi að halda frá söfnuðinum og söfnuðurinn fær þannig tækifæri til að sýna meiri umhyggju.
Fiziksel açıdan zayıf olanlar, kardeşlerin ilgisine daha çok ihtiyaç duyduğundan cemaatin şefkat niteliğini geliştirmesi için bir fırsattır.
Með aldrinum gefast oft aukin tækifæri til að þjóna Jehóva. — Sálmur 71: 9, 14.
Yaşlılık dönemi Yehova’ya hizmet etmek için ek fırsatlar sağlayabilir.—Mezmur 71:9, 14.
4 Um 2500 árum eftir að Adam var skapaður veitti Jehóva vissum mönnum tækifæri til að eiga sérstakt samband við sig.
4 Âdem’in yaratılmasından yaklaşık 2.500 yıl sonra Yehova, bazı insanlara Kendisiyle özel bir ilişki kurma fırsatı tanıdı.
Það eru milljarðar manna sem hafa dáið, margir án þess að hafa fengið tækifæri til að skilja sannleika Biblíunnar og fylgja leiðbeiningum hennar.
Kutsal Kitaptaki hakikati öğrenme ve uygulama fırsatı olmadan ölmüş milyarlarca insandan.
Í nóvember 1895 sagði í Varðturninum að markmiðið með samkomunum væri að efla „kristinn félagsskap, kærleika og samfélag“ og gefa viðstöddum tækifæri til að uppörva hver annan. – Lestu Hebreabréfið 10:24, 25.
Gözcü Kulesi’nin Kasım 1895 sayısında bu ibadetlerin amacının “iman kardeşlerimizle aramızdaki arkadaşlığı, sevgiyi ve paylaşımı” güçlendirmek ve katılanlara birbirlerini teşvik etme fırsatı sağlamak olduğu belirtildi (İbraniler 10:24, 25’i okuyun).
5 Öldum síðar fékk hinn illi konungur Akab ýmis tækifæri til að sjá hönd Guðs að verki.
5 İsrail’in kötü kralı Ahab da Tanrı’nın elini görmek için birçok fırsata sahip oldu.
Ef hakað er við þá mun hætt við uppkall ef það er ekki hægt innan einnar mínútu frá skilgreindum tíma. Mögulegar ástæður fyrir þessu geta t. d. verið að þú hafir stimplað þig út, X ekki keyrandi eða vaktþjónn ekki keyrandi, Ef ekki valið, þá mun uppkallið verða framkvæmt við fyrsta mögulega tækifæri, hversu seint sem það kann að verða. Cancel if late by # minutes
Seçili ise, uyarı belirtilen zamandan # dakika sonraya kadar çalışmazsa iptal edilir. Çalışamama sebepleri arasında kullanıcının çıkmış olması, X pencere ortamının çalışmıyor olması, veya uyarı programcığının çalışmaması gösterilebilir. Seçili değil ise, uyarı belirtilen zamandan ne kadar sonra olursa olsun ilk fırsatta çalışacaktır. Cancel if late by # minutes

İzlandaca öğrenelim

Artık tækifæri'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.