İzlandaca içindeki svo ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki svo kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte svo'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki svo kelimesi sonra, böyle, böylece, sonraları, öyle anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

svo kelimesinin anlamı

sonra

(then)

böyle

(so)

böylece

(then)

sonraları

(then)

öyle

(so)

Daha fazla örneğe bakın

Þið munuð geta lýst yfir á einfaldan, auðskiljanlegan og djúpstæðan hátt kjarna trúar ykkar, sem er okkur, þegnum Kirkju Jesú Krists hinna Síðari daga heilögu, svo kær.
İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin bir üyesi olarak değer verdiğiniz bu temel inançları basit, doğrudan ve derin bir yoldan beyan etmeniz mümkün olacaktır.
Ūađ er svo gott ađ heyra ūađ.
Bunu söylediğini duymak ne güzel.
Séð er fyrir mat, vatni, húsaskjóli og læknisaðstoð eins fljótt og hægt er, svo og andlegum og tilfinningalegum stuðningi.
En kısa zamanda yiyecek, su, barınak, tıbbi bakım, duygusal ve ruhi destek sağlanır
Svo sannarlega er „ávöxtur móðurkviðarins . . . umbun.“ — Sálmur 127:3.
Gerçekten de “rahmin semeresi mükâfattır.”—Mezmur 127:3.
Vottar Jehóva hafa notið þess mjög að hjálpa fólki, þó svo að þeir viti að tiltölulega fáir rati inn á veginn til lífsins.
Yehova’nın Şahitleri, hayata giden yola insanlar arasından çok az kişinin gireceğini bilseler de, olumlu karşılık veren kişilere yardım etmeyi bir sevinç kaynağı olarak görürler.
Ūiđ voruđ svo nánar en ūegar Megan hvarf...
Bu kadar yakınken, Megan'ın kaybolmasından sonra...
Svo segir í írskri skýrslu um ástandið í heiminum.
İrlanda’da yayımlanan bir rapor dünyanın durumunu böyle anlatıyor.
Veraldarsagan staðfestir þann sannleika Biblíunnar að menn geti ekki stjórnað sjálfum sér svo vel sé, því að um þúsundir ára hefur ‚einn maðurinn drottnað yfir öðrum honum til ógæfu.‘
Dünyevi tarih, insanların kendilerini başarı ile yönetemeyeceklerini söyleyen Mukaddes Kitap gerçeğini doğrular; binlerce yıldan beri “bir adamın diğer adam üzerine hâkimiyeti kendi zararına” olmuştur.
Snertifletir dekkjanna viđ malbikiđ eru svo litlir og ūar fara 220 hestöfl í gegn.
Burada önemli olan, yol temas alanının çok küçük olması ve onun aracılığıyla 220 beygir gücü aktarmanız gerekmesidir.
Hvernig komumst viđ i svo skuggalegar ađstæđur?
Bu tehlikeli duruma nasıl düştük?
svo eftir 2-3 tíma?
Yani iki üç saat sonra çağır?
Versin hljóða svo: „Því að þeir sem lifa, vita að þeir eiga að deyja, en hinir dauðu vita ekki neitt og hljóta engin laun framar, því að minning þeirra gleymist.
Mukaddes Kitabın Türkçe tercümesinde, orada bununla ilgili şöyle okuyoruz: “Çünkü yaşıyanlar biliyorlar ki, öleceklerdir; fakat ölüler bir şey bilmezler, ve artık onlar için ücret yoktur; çünkü onların anılması unutulmuştur.
7 Og þetta gjöri ég í aviturlegum tilgangi, því að svo hvíslar andi Drottins, sem í mér býr.
7 Ve ben bunu akıllıca bir amaç için yapıyorum; çünkü içimde etkili olan Rab’bin Ruhu kulağıma böyle fısıldıyor.
4 Það er ekki svo að skilja að við eigum að elska hvert annað af skyldukvöð einni saman.
4 Bu birbirimizi yalnızca yükümlülük duygusuyla sevdiğimiz anlamına gelmez.
Ūađ gleđur mig svo ađ sjá ūig.
Emin ol ki annen seni gördüğü için çok mutlu.
11 Og svo bar við, að her Kóríantumrs reisti tjöld sín við Ramahæðina, en það var einmitt hæðin, þar sem faðir minn Mormón afól Drottni hinar helgu heimildir.
11 Ve öyle oldu ki Koriyantumur’un ordusu Ramah tepesinin yanında çadırlarını kurdu; ve bu tepe babam Mormon’un kutsal olan kayıtları Rab’be sakladığı aynı tepeydi.
Ég er ekki svo heimskur.
Aptal değilim.
Ég ligg svo ūarna í myrkrinu og horfi upp í loftiđ.
Karanlıkta yatıp tavana bakıyorum.
Í sýn sá Daníel ‚hinn aldraða,‘ Jehóva Guð, gefa ‚Mannssyninum,‘ Jesú Kristi, „vald, heiður og ríki, svo að honum skyldu þjóna allir lýðir, þjóðir og tungur.“
Daniel, bir rüyette “Günleri eski olan” Yehova Tanrı’nın, “insanoğlu” yani Mesih olan İsa’ya ‘bütün kavmlar, milletler ve diller ona kulluk etsinler diye kendisine saltanat ve izzet ve kırallık verildi”ğini gördü.
Þar eð örverur valda gerjun hugsaði Pasteur sem svo að hið sama hlyti að gilda um smitsjúkdóma.
Mayalanma için mikroplar gerekli olduğundan Pasteur, bulaşıcı hastalıklarla ilgili olarak aynı şeyin geçerli olması gerektiğini düşündü.
Viđ höfum ekki breyst svo mikiđ.
O kadar da değişmedik.
Varðhundur lögreglunnar ef svo mætti segja
Teskilatin bekÇi köpekligi, denebilir
Þeir yfirgefa svo loftsalinn, fara út í svala og myrka nóttina og ganga þvert yfir Kedrondal í átt til Betaníu.
Sonra üst kattaki odadan inip gecenin serin karanlığına karıştılar ve Kidron Vadisini geçerek Beytanya’ya doğru yola koyuldular.
AIfred smíđađi ūetta véImenni svo ūađ gæti brotiđ Iögin.
Alfred o 5'i Üç Kuralı ihlaI edecek şekilde yapmış.
Svo á jörðu sem á himni“
“Gökte Olduğu Gibi Yeryüzünde de”

İzlandaca öğrenelim

Artık svo'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.