İzlandaca içindeki naut ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki naut kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte naut'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki naut kelimesi sığır, boğa, inek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
naut kelimesinin anlamı
sığırnoun Ūrjú naut liggja í einum vagni og tvö í ūeim næsta. Bir vagonda 3 sığır yerde ve sonrakinde iki tane. |
boğanoun Og ūá ķk ég vörubíl sem lítur út eins og naut á hestastyttu. Sonra da boğaya benzer bir kamyonetle bir at heykeline çarptım. |
ineknoun |
Daha fazla örneğe bakın
2 Salómon naut ríkulegrar blessunar meðan hann var trúfastur. 2 Süleyman Yehova’ya sadık kaldığı sürece birçok nimet tattı. |
18 Hvernig naut Job góðs af því að þekkja Guð vel? 18 Tanrı’yı iyi tanımak Eyüp’e nasıl yarar sağladı? |
Hann var rekinn frá konungsborði og úr höllinni, hafðist við með dýrum merkurinnar og át gras eins og naut. Kraliyet sofrasından ve imparatorluk sarayından uzaklaştırıldı. Kırda yaşamaya ve öküz gibi ot yemeye başladı. |
Afstaða Habakkuks var mjög til fyrirmyndar því að hann segir: „Þótt fíkjutréð blómgist ekki og víntrén beri engan ávöxt, þótt gróði olíutrésins bregðist og akurlöndin gefi enga fæðu, þótt sauðfé hverfi úr réttinni og engin naut verði eftir í nautahúsunum, þá skal ég þó gleðjast í [Jehóva], fagna yfir Guði hjálpræðis míns.“ Habakkuk, örnek bir tutum sergiledi; çünkü şunları yazdı: “İncir ağacı çiçeklenmese, ve asmalarda meyva olmasa da; zeytin emeği boşa çıksa, ve tarlalar yiyecek vermese de; ağıldan sürü kesilse, ve ahırlarda sürü kalmasa da; ben yine RAB ile mesrur olacağım, kurtarışımın Allahı ile sevinçten coşacağım.” |
Ég naut út í ystu æsar tilsagnarinnar sem við fengum í Biblíunni þessa mánuði. Bu aylar boyunca aldığımız Mukaddes Kitap eğitimi çok hoşuma gitmişti. |
Ég naut lífsins á nýjan hátt með Oris mér við hlið. Oris’le hayatım daha da güzelleşti |
Þegar snjór lá dýpstu ekki wanderer héldu nálægt húsinu mínu í viku eða tvær vikur í einu, en þar sem ég bjó sem snug sem engi mús, eða eins og naut og alifugla sem eru sagðir hafa lifað í fyrir löngu grafinn í rekur, jafnvel án matar, eða eins og fjölskylda sem snemma landnámsmaðurinn er í bænum Sutton, í þessu ástandi, sem sumarbústaður var alveg falla undir miklu snjór 1717 þegar hann var fjarverandi, og Kar üzereyken derin bir hafta boyunca hiçbir gezginin veya evime yakın cesaret iki haftada bir, bir defada ama ben orada bir çayır fare gibi rahat olarak yaşamış, ya da sığır gibi hayatta olduğu söyleniyor kümes hayvanları uzun bir süre, hatta gıda olmadan sürükleniyor içinde gömülü veya erken yerleşimci aile gibi Sutton kentinde, bu Devlet, kulübe tamamen büyük kaplıydı o yoktu kar, 1717 ve |
Ég var venjulega kominn þangað um miðnætti og naut gestrisni eldri hjóna sem ég dvaldi hjá til morguns. Genelde dönüşüm gece yarısını bulurdu ve bana her zaman konukseverlik gösteren yaşlı bir çiftin evinde kalırdım. |
„Ég naut þess að vera vel liðin bæði af stelpum og strákum,“ viðurkennir hún. “Kızların da erkeklerin de beni seviyor olması hoşuma gidiyordu” dedi. |
13 Og kýr og birna verða á beit saman, kálfar og húnar liggja hvorir hjá öðrum og ljónið mun hey eta sem naut. 13 Ve inekle ayı otlanacak; onların yavruları birlikte yatıp uyuyacaklar; ve aslan öküz gibi saman yiyecek. |
Hafið viðtal við boðbera sem naut góðs af slíku frá biblíukennara sínum. Bir müjdeciyle söyleşi yapın: Kendisine hakikati öğreten kişinin bunu yapmasından nasıl yarar gördüğünü anlatsın. |
Það gerði mér gott vegna þess að því meira sem ég var úti í starfinu, þeim mun betur sá ég hverju það kemur til leiðar og þá naut ég þess betur.“ Bu benim için iyiydi, çünkü tarla hizmetine ne kadar çok çıktıysam onun getirdiği yararları o kadar iyi görebildim ve bundan o kadar sevinç duydum.” |
Og hann naut þess. Bu işi çok beğendi. |
Síðan spyr hann: „Nú á einhver yðar asna eða naut, sem fellur í brunn, mun hann ekki óðara draga það upp, þótt hvíldardagur sé?“ Sonra onlara şunu sordu: ‘Sizden kim, oğlu ya da öküzü Sebt günü kuyuya düşse, onu hemen çıkarmaz?’ |
Þótt hjónaband og barneignir væru mikils metnar í Ísrael var dóttir hans fús til að vera einhleyp. Hún naut þess heiðurs að veita heilaga þjónustu í helgidómi Jehóva. — Dóm. O dönemde İsrail’de evliliğe ve çocuk sahibi olmaya büyük önem verildiği halde, Yeftah’ın kızı bekâr kalmayı ve Yehova’nın mabedinde kutsal hizmet sunma ayrıcalığını gönüllü olarak kabul etti (Hâk. |
Annar maður, sem naut miskunnar Guðs, sagði: „Ef einhver syndgar, þá höfum vér árnaðarmann [það er að segja hjálpara] hjá föðurnum, Jesú Krist, hinn réttláta. Tanrı’dan merhamet gören başka biri şu açıklamada bulundu: “Eğer biri günah işlerse, Babanın nezdinde Şefaatçimiz, salih İsa Mesih, vardır; ve kendisi günahlarımıza, ve yalnız bizim günahlarımıza değil, fakat bütün dünyaya kefarettir.”—I. |
George rekinn, - skotið inn hlið hans, - en þó sár, hann vildi ekki hörfa, En, með æpa svona á vitlaus naut, var hann stökkvandi hægri yfir hyldýpi í aðila. George, ateş, yaralı olsa, o geri çekilmek olmaz, ancak atış, kendi tarafına girdi ancak çılgın bir boğa gibi bir çığlık, o uçurum karşısında sıçrayan oldu parti. |
Hann naut alls konar efnislegra gæða, giftist fjölda fagurra kvenna og veitti sér afþreyingu af besta tagi. Maddi zevkler peşinde koştu, çok sayıda güzel kadınla evlendi, en güzel şekilde eğlendi ve dinlendi. |
Ég naut ūessa. Hoşuma gitti. |
Mín kæra mķđir naut ūess ađ ganga um í ūessu herbergi. Sevgili annem bu odada dolaşmayı çok severdi. |
Tökum dæmi: Önnur Mósebók 21:28-32 talar um naut sem rekur mann í gegn og verður honum að bana. Bu konuyla ilgili Çıkış 21:28-32, bir insanı süserek öldüren bir öküzden söz eder. |
20. (a) Hvaða sérstöðu naut endurbyggða musterið? 20. (a) Yeniden inşa edilen mabet hangi göze çarpar farklılığa sahipti? |
(1. Mósebók 22:11-18; 18:1-33) Þótt slíkt gerist ekki nú á dögum höfum við margvíslega, öfluga hjálp sem Abraham naut ekki. (Tekvin 22:11-18; 18:1-33) Bugün için böyle bir şey sözkonusu değilse de, bizler, o zaman İbrahim’in sahip olmadığı güçlü yardım araçlarına sahibiz. |
" Lávarđur hans naut- terrier, herra. " Onun efendilik boğa terrier, efendim. |
Dave var í vel launaðri vinnu, átti fína íbúð og naut þess að verja tíma með öllum vinum sínum. Dave’in yüksek maaşlı bir işi, güzel bir dairesi ve birlikte vakit geçirmekten zevk aldığı çok sayıda arkadaşı vardı. |
İzlandaca öğrenelim
Artık naut'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.