İzlandaca içindeki hús ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki hús kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte hús'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki hús kelimesi ev, hane, beyit, Ev anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

hús kelimesinin anlamı

ev

noun (Bir insanın içine yaşadığı, oturma yeri.)

Ef ég væri ríkur, myndi ég kaupa fínt hús.
Zengin olsam, ben güzel bir ev satın alırım.

hane

noun

beyit

noun

Ev

Hús Hr. Johnson er við hliðina á húsinu mínu.
Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır.

Daha fazla örneğe bakın

(Matteus 11:19) Oft hafa þeir sem starfa hús úr húsi séð merki um handleiðslu engla sem hafa leitt þá til fólks sem hungrar og þyrstir eftir réttlætinu.
(Matta 11:19) Evden eve gidenler, çok defa meleklerin kendilerini adalete acıkmış veya susamış kişilere doğru sevk ettiklerine dair kanıtlar gördüler.
og berum boð í sérhvert hús.
Dene ve gör, hepsi zevkli!
Ūú átt stķrt hús, fyrirtæki.
Kocaman bir evin var, büyük bir başarıya sahipsin.
(Prédikarinn 2:10) Salómon reisti sér hús, plantaði víngarða og gerði sér jurtagarða, aldingarða og vatnstjarnir.
(Vaiz 2:10) Süleyman kendi için evler yaptı, bağlar dikti, bahçeler, parklar ve havuzlar yaptı.
Ūitt hús?
Senin evin mi?
Látið einn eða tvo krakka sviðsetja einfalda kynningu fyrir starfið hús úr húsi.
Bir ya da iki gencin evden eve faaliyetinde basit bir dergi sunuşunu canlandırmasını sağlayın.
Þegar þjónar Jehóva fara friðsamlega hús úr húsi með „fagnaðarboðin um frið“ eru þeir að leita ‚friðar sona.‘
Yehova’nın hizmetçileri, ‘barışın iyi haberiyle’ barışçıl şekilde evden eve giderken barış dostu olanları arıyorlar.
Eitt sem ‚reisir hús hennar‘ eða byggir upp heimilið er það að hún talar alltaf vel um eiginmann sinn og eykur þar með virðingu annarra fyrir honum.
Kocası hakkında her zaman olumlu konuşarak başkalarının ona karşı saygısını artırması, ‘evini yapmasına’ katkıda bulunma yollarından biridir.
Hvað er algengt vandamál hjá okkur í boðunarstarfinu hús úr húsi?
Evden eve hizmetinde hangi zorlukla sıkça karşılaşılıyor?
Kannski reynir hann að koma í veg fyrir að þú sækir safnaðarsamkomur eða segist ekki vilja að konan sín gangi í hús og tali um trúmál.
Cemaat ibadetlerine gitmenizi engellemeye çalışabilir veya karımın kapı kapı dolaşıp din hakkında konuşmasını istemiyorum, diyebilir.
18 Eftir að Alma hafði séð allt þetta, tók hann því Amúlek með sér og fór til Sarahemlalands og tók hann inn í sitt eigið hús, veitti honum huggun í andstreymi hans og styrkti hann í Drottni.
18 Şimdi söylediğim gibi, Alma bütün bunları gördükten sonra, bundan dolayı Amulek’i yanına alıp Zarahemla ülkesine geldi ve onu kendi evine götürdü; ve ona bu sıkıntılı günlerinde yardım ederek onu Rab’de kuvvetlendirdi.
Ég var ađ fara í sund í Black Point međ Brandy og ūá sá ég mömmu og einhvern aula fara inn í hús.
Brandy ile havuza gidiyordum birden annemle o pisliği bir eve girerlerken gördüm.
Fullt hús.
Full house.
„Það skal verða á hinum síðustu dögum, að fjall það, er hús [Jehóva] stendur á, mun grundvallað verða á fjallatindi og gnæfa upp yfir hæðirnar, og þangað munu allir lýðirnir streyma.“—Jesaja 2:2.
“Son günlerde vaki olacak ki, dağların başında RAB (Yehova) evinin dağı pekiştirilecek, ve tepelerden yukarı yükselecek; ve bütün milletler ona akacaklar” (İşaya 2:2).
Ūetta gæti veriđ ūitt hús.
Burası sana göre, evlat.
(Hebreabréfið 3:4) Þar sem sérhvert hús, þótt einfalt sé, hlýtur að hafa verið byggt af einhverjum þá hlýtur einnig einhver að hafa búið til hinn margfalt flóknari alheim, svo og hið fjölbreytta líf á jörðinni.
(İbraniler 3:4) Ne kadar basit olursa olsun, her evin bir yapıcısı olması gerekiyorsa, sonsuz sayıda yaşam türleriyle dolu yeryüzüyle birlikte bu karmaşık evrenin de bir yapıcısı olması gerekir.
Nánar tiltekið er tilgangur þessa ‚námskeiðs í guðveldisþjónustu‘ sá að gera alla ‚trúa menn,‘ þá sem hafa heyrt orð Guðs og sannað trú sína á það, ‚hæfa til að kenna öðrum‘ með því að fara hús úr húsi, í endurheimsóknir, stjórna fyrirmyndarnámi og bóknámi og, í stuttu máli, til að taka þátt í sérhverri grein þjónustunnar við ríkið.
Daha kesin sözlerle ifade etmek gerekirse, bu ‘Vaizlik Kursu’, Tanrı’nın Sözünü işitip ona dair imanlarını kanıtlamış olan tüm ‘sadık adamları’, evden eve giderek, tekrar ziyaretler yaparak, örnek tetkikler ve kitap tetkikleri idare ederek ve kısacası, Krallık hizmetinin her alanında çalışarak, ‘başkalarına öğretebilmek’ üzere hazırlamak amacını gütmektedir.
Bara venjulegt, lítiđ, gamalt hús.
Sade, küçük, eski bir ev.
Ef ég væri ríkur, myndi ég kaupa fínt hús.
Zengin olsam, ben güzel bir ev satın alırım.
Veist þú um einhverja aðra sem prédika Guðsríki hús úr húsi um gervallan heim?
Yehova’nın Şahitlerinden başka, Tanrı’nın Gökteki Krallığını dünya çapında evden eve vaaz eden herhangi birini tanıyor musunuz?
Biblían segir um þálifandi menn: „Þeir munu reisa hús og búa í þeim, og þeir munu planta víngarða og eta ávöxtu þeirra.
Mukaddes Kitap, o zaman yaşayacak insanlar hakkında şunları söylüyor: “Evler yapacaklar, ve oturacaklar; ve bağlar dikecekler, ve meyvasını yiyecekler.
10 Við getum náð betri árangri ef við sýnum góða dómgreind þegar við störfum hús úr húsi.
10 Evden eve çalışırken ayırt edici davranarak daha da etkili olabiliriz.
Boðun hús úr húsi – af hverju mikilvæg núna?
Evden Eve Hizmeti Şimdi Neden Önemli?
Tökum þeirri áskorun sem starfið hús úr húsi er
Evden Eve Vaaz Etme Faaliyetiyle İlgili Zorlukları Yenmek
Þegar gert er við gamalt hús dugar líklega ekki að skipta bara um það sem er ónýtt.
Eski bir evi onardığımızda zarar gören yerlerini yenilememiz yeterli olmayabilir.

İzlandaca öğrenelim

Artık hús'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.