İzlandaca içindeki frávik ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki frávik kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte frávik'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki frávik kelimesi fark anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
frávik kelimesinin anlamı
farknoun |
Daha fazla örneğe bakın
Eins og við er að búast hafa komið fram smávægileg frávik frá upprunalegu orðalagi í bók sem um aldaraðir var afrituð með penna og bleki og þýdd á almennt talmál hvers tíma. Yüzyıllar boyu büyük çaba harcanarak, el yazmasıyla çoğaltılan ve o günlerin yaygın dillerine tercüme edilmesine ihtiyaç duyulan bir kitapta da muhtemelen bazı yazım farklılıkları yapıldı. |
Fræðimönnum hefur hins vegar tekist að finna og leiðrétta slík frávik frá frumtextanum. Böyle olmakla birlikte bilginler orijinalinden farklı bu tür yerleri bulup düzeltebildiler. |
Hvaðeina, sem stangast á við eðli fisksins og öll frávik frá eðlilegu umhverfi hans, veldur streitu og streita skaðar ónæmiskerfið. Balıkların doğasıyla çelişen ya da onların doğal çevre koşullarıyla farklılık gösteren her şey strese neden olur; bu da onların bağışıklık sistemlerine zarar verir. |
Hér getur þú valið afbrigði valinnar lyklaborðsuppsetningar. Afbrigði uppsetningar eru oftast mismunandi varpanir lyklaborðs fyrir sama tungumál. T. d Úkrainskt lyklaborð getur haft fjögur frávik: grunn, winlyklar (eins og í Windows), ritvélauppsetning og hljóðgert (hver Úkraínskur stafur er hljóðtengdur latnesku lyklaborði Buradan seçilmiş ek klavye düzeninin bir varyantını seçebilirsiniz. Düzen varyantları aynı dil için farklı tuş haritalararını temsil eder örneğin Ukraynaca düzeninin dört tane varyantı olabilir: temel, winkeys (Windows' ta olduğu gibi), daktilo (daktilonunkinde olduğu gibi) ve fonetik |
Fyrst ūetta svar gekk var ūađ augljķslega stķrgallađ og bjķ ūannig til mķtsagnakennt, kerfisbundiđ frávik sem kynni ađ ķgna sjálfu kerfinu ef enginn lagađi ūađ. Bu çözüm fonksiyonel olmasına rağmen, temelde yanlıştı. Böylece ortaya çıkan çelişkili anormallik kontrol edilmezse, sistemi tehdit edebilirdi. |
Í rauninni var þó ekki um annað að ræða en frávik innan tegundarmarkanna sem arfgengi fuglsins bauð upp á. Fakat aslında bu, bir yaratığın genetik oluşumunun izin verdiği ölçüde, bir cins içindeki çeşitliliğe ilişkin bir örnekten başka bir şey değildir. |
(Sálmur 89:15) Sérhvert frávik hans frá réttlætinu myndi einungis hvetja lögbrjóta til dáða og grafa undan stöðu hans sem drottinvaldur alheimsins. — Samanber Prédikarann 8:11. (Mezmur 89:14) Tanrı’nın adalet yolundan sapması, ancak kanunsuzluğu teşvik edebilir ve O’nun evrensel egemen olarak mevkiini sarsabilirdi.—Vaiz 8:11 ile karşılaştır. |
Flogaveikisjúklingar voru stundum nauðungarvistaðir á stofnunum þar til hægt var að nota heilalínurit til að mæla frávik í heilabylgjum. Epilepsi hastaları, EGG cihazı beyindeki anormal elektrik faaliyetini ölçebilene kadar zorla hastaneye yatırılabilirdi. |
Hún segir ađ stađa mála á milli ykkar tveggja sé alvarlegt frávik frá áætluninni. İkinizin bu durumunun plandan büyük ölçüde saptığını söylüyor. |
En dagskrá fjölskyldunnar ætti ekki að raskast um langan tíma þó að einhver frávik séu nauðsynleg. Fakat gerek duyulan hiçbir değişiklik, bir düzene girmiş olan aile tetkiki programından uzun süreli bir sapmaya neden olmamalıdır. |
Hvađ væri lítiđ frávik í mínu tilviki, svo dæmi sé tekiđ? Benim vakamdaki ince sapma ne olabilir, örneğin? |
Klukkan 2200 varđ fjarmæling vör viđ frávik á Hlutlausa svæđinu. Saat 22:00'da, telemetrimiz, tarafsız bölgede bir anormallik tespit etti. |
Þeirra á meðal eru svo nákvæmir stuðlar að agnarminnsta frávik hefði valdið því að hvorki atóm, stjörnur né alheimur hefðu nokkurn tíma geta orðið til. Sayılanlar arasında öylesine ince ayarlanmış sabitler vardı ki, bunlarda çok hafif bir kayma olsaydı, ne atomlar, ne yıldızlar, ne de evren var olabilirdi. |
Næstum öll frávik frá náttúrunni eru möguleg. Doğada neredeyse bütün çarpıklıklar mümkündür. |
En þeir eru með frávik í taugakerfisþroska sem hefur áhrif á hvernig þeir ná sambandi við aðra og tengjast þeim. Fakat onlarda, başka insanlarla iletişim ve iyi ilişki kurmalarını etkileyen nörolojik kökenli bir gelişim bozukluğu var. |
Eftir að Precious kom í heiminn greindi reyndur sérfræðingur í litningagöllum hana með sjaldgæft frávik í litningum sem kallast þrístæða 18, en það kemur einungis fram hjá 1 af hverjum 5.000 börnum. Precious doğduktan sonra kromozom bozukluklarında tecrübeli bir uzman, kızımıza 5.000 bebekten 1’inde görülen “trizomi 18” teşhisi koydu. |
Ef lifið hófst fyrir um það bil milljarði ára þurfum við að bíða í 400.000 ár til að sjá frávik fyrstu taugafrumnanna. Eğer yaşam bir milyar yıl önce başladıysa ilk sinir hücrelerinin oluşumunu görebilmek için 400.000 yıl boyunca beklemek gerekecekti. |
Hefði orðið minnsta frávik — nanósekúnda hér, ångström þar — væri alheimurinn kannski auður og lífvana.“ Şurada milyarda bir saniyelik, burada bir angströmlük ufacık bir değişiklik olsaydı, evren ölü ve kısır olabilirdi.” |
Nei, ūetta er ekki frávik. Hayır, yansıma değil. |
Ūađ koma upp lítil frávik í einföldustu skurđ... En basit ameliyatta bile ince sapmalar olabilir... |
Skoðum þetta út frá stærri mælikvarða, alheiminum sjálfum: Lítils háttar frávik í styrk rafsegulkraftsins hefðu áhrif á sólina og breyttu þar af leiðandi ljósinu sem nær til jarðar með þeim afleiðingum að ljóstillífun plantna yrði erfið eða útilokuð. Ayrıca bu konuyu kozmik ölçekte düşünün: Elektromanyetik kuvvetteki hafif bir farklılık Güneş’i etkileyecek ve böylece Yer’e ulaşan ışık miktarını değiştirip bitkilerde fotosentezi ya zorlaştıracak ya da olanaksız kılacaktı. |
Sjáđu, herra, ūetta sama frávik sem viđ sáum í dag... Efendim, bu anomali... |
Hvað væri lítið frávik í mínu tilviki, svo dæmi sé tekið? Benim vakamdaki ince sapma ne olabilir, örneğin? |
Slík frávik myndu líka ræna vatninu sínum einstæðu eiginleikum sem eru lífinu alger nauðsyn. Aynı zamanda yaşam için vazgeçilmez olan suyun eşsiz özelliklerini de ortadan kaldıracaktı. |
Ūetta gæti veriđ frávik eđa einhvers konar bilun. Işık yansıması veya görüntü bozukluğu olabilir. |
İzlandaca öğrenelim
Artık frávik'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.