İzlandaca içindeki en ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki en kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte en'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki en kelimesi fakat, ancak, lakin anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

en kelimesinin anlamı

fakat

conjunction

Hún ráðlagði honum að minnka reykingarnar en hann taldi sig ekki geta það.
O ona sigara içmeyi azaltmasını tavsiye etti fakat o yapabileceğini düşünmüyordu.

ancak

determiner

Hann reyndi að hætta að reykja nokkrum sinnum en tókst það ekki.
O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.

lakin

conjunction

Herra minn, ūađ mun gefast tími til ađ syrgja Boromír en ekki núna.
Efendim, Boromir için yas tutacağınız zaman da gelecek lakin şimdi değil.

Daha fazla örneğe bakın

Eðli þíns vegna ertu áreiðanlegri öryggismaður en hvaða fyrrverandi FBI starfsmaður sem er
Güvenlik alanında, bulabilecekleri yarı emekli herhangi bir eski FBI ajanından daha iyi olacağını düşünüyorum
Ég vissi hversu mikils Guð metur mannslíkamann en það var samt ekki nóg til að stoppa mig.“ — Jennifer, 20 ára.
Tanrı’nın insan bedenine büyük değer verdiğini biliyordum, ama bu bile beni durdurmadı” (Ceren, 20).
En þar eð Mercator birti einnig í bókinni mótmæli Lúters frá 1517 gegn sölu aflátsbréfa var Chronologia sett á lista kaþólsku kirkjunnar yfir bannaðar bækur.
Ancak, Luther’in 1517’de endüljansı (günahların para karşılığında bağışlanmasını) protesto edişini de Chronologia’ya koyduğu için bu eseri Katolik Kilisesinin Yasak Kitaplar Listesine girdi.
Guð sér meir en aðrir sjá,
Görünüşe bakmadan
En ūađ er 30% aukagjald fyrir vitjun eftir miđnætti.
Gece yarısından sonra evden aradığınız için% 30 zam olacak.
Guðspjallaritararnir vissu að hann hafði verið á himnum áður en hann kom til jarðar.
İncil yazarları, İsa’nın yeryüzüne gelmeden önce gökte yaşadığını biliyorlardı.
Ef við fylgjum þessari meginreglu gerum við sannleikann ekki flóknari en hann þarf að vera.
Bu ilkeyi uygularsak hakikati gereksiz yere karmaşık hale getirmeyiz.
Spádómurinn um eyðingu Jerúsalem sýnir greinilega að Jehóva er Guð sem ‚boðar þjónum sínum nýja hluti áður en fyrir þeim vottar‘. — Jesaja 42:9.
Yeruşalim’in yıkımıyla ilgili peygamberlik sözleri Yehova’nın, olacakları toplumuna ‘meydana çıkmadan önce işittiren’ bir Tanrı olduğunu net şekilde ortaya koyar (İşaya 42:9).
Sem betur fer var þeim kennt fagnaðarerindið, þeir iðruðust og urðu andlega sterkari en freistingar Satans, fyrir friðþægingu Jesú Krists.
Merhametle onlara sevindirici haber öğretildi, tövbe ettiler ve İsa Mesih’in Kefareti sayesinde ruhsal olarak Şeytan’ın ayartmalarından daha güçlü oldular.
13 Systkini í söfnuðinum áttuðu sig á því, eftir að hafa hlýtt á ræðu á svæðismóti, að þau þyrftu að koma öðruvísi fram við móður sína en þau höfðu gert, en henni hafði verið vikið úr söfnuðinum sex árum áður og hún bjó annars staðar.
13 Çevre ibadetinde bir konuşma dinledikten sonra bir birader ve onun ikiz kız kardeşi, altı yıldır müşareket kesilmiş olan ve başka bir yerde yaşayan anneleriyle ilişkilerinde ayarlamalar yapmaları gerektiğini fark ettiler.
Það er skaparinn en ekki stefnulaus þróun sem mun fullkomna genamengið. – Opinberunarbókin 21:3, 4.
Genomumuzu, evrim gibi rastgele bir süreç değil, Yaratıcımız kusursuz hale getirecek (Vahiy 21:3, 4).
Hægt var að þurrka út skrift með rökum svampi áður en blekið þornaði.
Böyle bir mürekkeple yazılanlar hemen sonra, ıslak bir süngerle silinebiliyordu.
En ef ūiđ viljiđ fá mann er ūetta ađferđin:
Ama bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, işte size yöntemi:
Allir menn hafa einhvern náttúrulegan hæfileika, en spurningin er sú hvort þeir geti notað hann eða ekki.
Bütün insanlar bir doğal yeteneğe sahiptir ama sorun onu kullanabilip kullanamadıklarıdır.
8. (a) Hvaða undirstöðuaðferð var notuð við kennsluna í Ísrael en hvað einkenndi hana?
8. (a) İsrail’de hangi temel öğretme yöntemi kullanıldı ve bunun önemli özelliği ne idi?
Hún skildi náttúrulega ekki hvers vegna ég grét, en á þeirri stundu ákvað ég að dvelja ekki framar við neikvæðar hugsanir og hætta allri sjálfsmeðaumkun.
Tabii ki neden ağladığımı anlamamıştı. O an, kendime acımayı ve olumsuz şeyleri düşünmeyi bırakmaya karar verdim.
En þegar þau starfa öll saman til að úr verði mælt mál vinna þau eins og fingur á reyndum vélritara eða konsertpíanóleikara.
Fakat konuşmak için onları bir araya getirdiğinizde tıpkı usta daktilograf ve piyanistlerin parmakları gibi çalışırlar.
Ūiđ voruđ svo nánar en ūegar Megan hvarf...
Bu kadar yakınken, Megan'ın kaybolmasından sonra...
En fáir skrifuðu undir.
Fakat birkaç kişi dışında kimse uzlaşmadı.
Stundum er beygur í sumum við að gefa sig á tal við kaupsýslumenn en eftir að hafa reynt það í nokkur skipti færir það þeim bæði ánægju og umbun.
Bazıları ilk başta bir dükkân veya mağaza sahibine yaklaşmaktan çekinebilir, fakat birkaç kez denedikten sonra, bu hizmeti hem ilgi çekici hem de yararlı buluyorlar.
En nú ūegar pabbi ūinn er kominn aftur...
Ama şimdi baban da talip olunca...
(Jesaja 65:17; 2. Pétursbréf 3:13) Núverandi ,himinn‘ er stjórnir manna en ,nýi himinninn‘ verður myndaður af Jesú Kristi og þeim sem stjórna með honum á himnum.
Şu anki ‘gökleri’ insanların kurduğu yönetimler oluşturuyor. “Yeni gökler” ise İsa Mesih ve onunla birlikte gökte hüküm sürecek kişilerden oluşacak.
En ūađ er undir ūér komiđ hvađ ūú gerir núna.
Ama yine de mesele şimdi yapacağın şey.
En ég veit ekki af hverju, en liđiđ er ekki enn komiđ aftur.
Nedenini bilmiyorum, ama takım daha dönmemiş.
Hann ūarf ađ gera vĄđ hjķlĄđ áđur en hann fer.
Yola çıkmak için tekerleği tamir etmeli.

İzlandaca öğrenelim

Artık en'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.