Hintçe içindeki शरारत ne anlama geliyor?
Hintçe'deki शरारत kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte शरारत'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki शरारत kelimesi muziplik, yaramazlık, muzırlık, eşek şakası, şeytanlık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
शरारत kelimesinin anlamı
muziplik(trick) |
yaramazlık(trick) |
muzırlık(mischief) |
eşek şakası(prank) |
şeytanlık(trick) |
Daha fazla örneğe bakın
" मेरा दिल शरारत में खो दिया है । " Kalbim zarar içinde kaybetti. |
आपका जानबूझकर शरारत करने का भी मन कर सकता है क्योंकि आप मान बैठते हैं कि आप पर दोष तो वैसे भी लगाया जाएगा। Hatta, nasıl olsa suçlananın sen olacağını düşünerek uygun olmayan biçimde davranma isteği duyabilirsin. |
अगर एक बच्चा किसी के कपड़े पर कंटीले बीज लगाना सीख जाए, तो ज़ाहिर है कि वह ऐसी शरारत बार-बार करना चाहेगा। Bir çocuk başkasının giysisine pıtraklar yapıştırmayı öğrendiğinde, büyük ihtimalle bu oyunu defalarca oynamak isteyecektir. |
जब बच्चे कोई शरारत करते हैं तो अकसर वह खुद से पूछता है: ‘क्या बच्चा पहली बार ऐसा कर रहा है या यह उसकी आदत हो गयी है? Çocukları yanlış bir davranışta bulunduğunda şu sorular üzerinde düşünüyor: “Bu bir seferlik bir şey mi yoksa bir süredir devam eden bir davranış mı? |
यहाँ इस्तेमाल किया गया यूनानी शब्द उन सैनिकों के लिए इस्तेमाल किया जाता था जो अनुशासन और कानून-व्यवस्था का पालन नहीं करते थे, और ऐसे शरारती बच्चों के लिए इस्तेमाल किया जाता था जो स्कूल से बंक मारते थे। Burada geçen Yunanca sözcük, hem safta durmayan ya da disipline uymayan askerler, hem de okuldan kaçan öğrenciler için kullanılıyordu. |
... शरारती लड़के के... ... अगर मैं इतना साहसी हो सकूं, साहब. Öncelikle huysuz bir çocuk söylememe izin verirseniz, efendim. |
यह समझने में बाइबल ने उसकी मदद की कि अज्ञानतावश ही कुछ लोग ग़लत काम करते हैं और इसने उसे प्रोत्साहित किया कि जिन शरारती बच्चों ने ग़लत काम किया उनसे नफ़रत ना करें बल्कि उनके काम से नफ़रत करें।—लूका २३:३४; रोमियों १२:९, १७-२१. Mukaddes Kitap bazı insanların bilmeden kötü şeyler yaptıklarını fark etmesine yardımcı oldu ve onu, yaptıkları kötülükler için insanların kendilerinden değil, yapılan kötülükten nefret etmeye teşvik etti.—Luka 23:34; Romalılar 12:9, 17-21. |
जी हाँ, आखिर वह इंसान कौन हो सकता है जो हवा और समुद्र को इस तरह फटकार लगाए मानो किसी शरारती बच्चे को डाँट रहा हो?—मरकुस 4:39-41; मत्ती 8:26, 27. Gerçekten de, haşarı bir çocuğu paylar gibi rüzgârı ve denizi azarlayabildiğine göre, acaba o nasıl biriydi?—Markos 4:39-41, YÇ; Matta 8:26, 27, YÇ. |
बच्चों को इस तरह की शरारत करने में बड़ा मज़ा आता है। Bu oyun, çocuklar için çok eğlencelidir. |
24 और उस श्राप के कारण जो कि उनके ऊपर था, वे आलसी हो गए और शरारती और धूर्त बनकर निर्जन प्रदेश में शिकार के पशुओं को खोजने लगे । 24 Ve üzerlerindeki lanet yüzünden, içleri şeytanlık ve hilekârlık dolu tembel bir halk oldular ve avlanmak için çöldeki yırtıcı hayvanların peşine düştüler. |
खासकर उस दिन उसने कोई शरारत नहीं की जबकि बाकी समयों में उसे कभी-कभी डाँट की ज़रूरत पड़ती थी। Genellikle başka zaman uyarılması gerektiği halde, bu özel günde küçük kız özellikle terbiyeli davrandı. |
(मरकुस ३:२२; यूहन्ना ८:४४) इस संबंध में मृत ब्रिटिश मनोवादी शोधकर्ता, सर आर्थर कॉनन डॉइल ने लिखा: “दुःख से, हमें दुष्ट या शरारती बुद्धि के पक्ष से पूर्णतया उपेक्षावृत्ति वाले झूठ से निपटना पड़ता है। (Markos 3:22; Yuhanna 8:44) Bugün hayatta olmayan, psişik araştırmalar yapmış olan Sir Arthur Conan Doyle, bu konuda şunları yazdı: “Ne yazık ki, kötü veya zarara verici zekâ sahipleri tarafından söylenen, soğukkanlı ve kesin yalanlarla iş görüyoruz. |
इसमें फेरबदल नहीं होता: अगर आप अपने बच्चे को खबरदार करते हैं कि अगर वह फलाँ शरारत करेगा तो उसे सज़ा मिलेगी, तो अपनी बात पर कायम रहिए। Tutarlı Olmalı: Belli bir davranışın sonucunda alacağı ceza hakkında çocuğunuzu uyardıysanız mutlaka sözünüzde durun. |
दोनों हमेशा शरारत करते रहते हैं। "Ben her zaman komik olmak istiyorum. |
बहुत जल्द ही वह शरारती बच्चों के समूह का निशाना बन गयी जो स्कूल के पश्चात् उसे कहीं कोने-अँतरे में ले जाकर थप्पड़ मारते, बाहें मरोड़ते और उसका मज़ाक उड़ाते। Kısa bir süre sonra, okulda başkalarına kabadayılık taslayan bir grubun hedefi haline geldi ve bu grup onu okul çıkışında köşeye sıkıştırıp tokatladı, kollarını büktü ve onunla alay etti. |
(नीतिवचन 13:24; 23:13, 14; मत्ती 12:42) एक मसीही स्त्री याद करती है कि बचपन में एक बार जब उसने मसीही सभाओं में शरारत की, तो उसके पिता ने उससे कहा कि घर जाने पर उसे सज़ा दी जाएगी। İsa’nın takipçisi bir kadın, çocukken ibadette yaramazlık yaptığında, babasının eve gidince onu cezalandıracağını söylediğini hatırlıyor. |
जब मैं शरीर से कहूँ कि तू यक़ीनन मरेगा और तू उसे आगाह न करे और वो शरीर से न कहे कि वो अपनी बुरी रविश से ख़बरदार हो ताकि वो उस से बाज़ आकर अपनी जान बचाए तो वो शरीर अपनी शरारत में मरेगा लेकिन मैं उस के खून की बाज़पुर्स तुझ से करूँगा।”—हिज़कियेल 3:17,18. Ben kötü adama: Elbette öleceksin, dediğim zaman, sen onu sakındırmazsan, ve kötü adamın kendi kötü yolundan sakınması için, onu yaşatmak için, ona söylemezsen, o kötü adam fesadında ölür, ancak onun kanını senin elinden ararım.”—Hezekiel 3:17, 18. |
लेकिन जब उसे आज़ाद छोड़ा जाता है, तो वह खेलती-कूदती है और कभी-कभी तो बहुत शरारत करती है। Onu serbest bıraktığımda ise oyuncu, bazen de yaramaz bir köpek haline gelir. |
“मुझे तब दिक़्क़त होती है जब मेरे भाई या बहनें शरारत करते हैं और फिर भी उनकी तरफ़ बहुत ध्यान दिया जाता है—चाहे वो ग़लत हो या सही। “Kardeşlerimin yaramazlık yaptıklarında ilgi görmeleri canımı sıkıyor; bu ilginin olumlu ya da olumsuz yönde olması fark etmiyor. |
वह बहुत शरारती है। Oldukça utangaçtır. |
एक दिन माता राणुबाई ने नारायण (यह उनके बचपन का नाम था) से कहा, 'तुम दिनभर शरारत करते हो, कुछ काम किया करो। Yanındakilere, "Bugün erkekler kadın gibi, kadınlar da erkek gibi dövüştü" demiştir. |
जिनके छोटे-छोटे बच्चें हैं उन्हें ऐसी जगह बैठने का बढ़ावा दिया जा सकता है जहाँ बैठने से दूसरों को ज़्यादा परेशानी न हो और अगर बच्चे शरारत करें तो उन्हें बाहर ले जाकर समझाया जा सके या उनकी दूसरी ज़रूरतें पूरी की जा सके। Bazen anne babaların küçük çocuklarını terbiye etmek ya da bazı ihtiyaçlarıyla ilgilenmek için dışarı çıkmaları gerekebilir, bu nedenle başkalarını fazla rahatsız etmeyecek bir yere oturmaları iyi olur. |
किम नाम की एक मसीही स्त्री, यहोवा के साक्षियों के एक सम्मेलन में हाज़िर थी। पूरा दिन कार्यक्रम को ध्यान से सुनने और नोट्स् लेने के साथ-साथ, वह अपनी ढाई साल की बच्ची पर बराबर नज़र रखती रही ताकि वह शरारत न करे। YEHOVA’NIN ŞAHİTLERİNİN bir günlük büyük ibadeti boyunca Kim, bir yandan iki buçuk yaşındaki kızını sessizce oturtmaya çalışırken, bir yandan da konuşmaları dinleyip not almak için elinden geleni yaptı. |
“शरारती” बच्चे सुधर सकते हैं Çocukları Televizyondan Koparmak |
Hintçe öğrenelim
Artık शरारत'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.