Hintçe içindeki लड़ाई-झगड़ा ne anlama geliyor?
Hintçe'deki लड़ाई-झगड़ा kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte लड़ाई-झगड़ा'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki लड़ाई-झगड़ा kelimesi tartışmak, hırgür, kavga, tartışma, gürül gürül akmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
लड़ाई-झगड़ा kelimesinin anlamı
tartışmak(brawl) |
hırgür(brawl) |
kavga(brawl) |
tartışma(brawl) |
gürül gürül akmak(brawl) |
Daha fazla örneğe bakın
देश में अंदरूनी लड़ाई-झगड़ों की वजह से रातों-रात खलबली मच सकती है। Hiç beklenmedik bir anda toplumsal kargaşa çıkabilir. |
चारों तरफ का माहौल एकदम शांत था, बच्चों के लड़ाई-झगड़े का शोर-शराबा नहीं था। Kavga eden çocukların gürültüsünün olmadığı huzurlu bir ortam vardı. |
आखिर इतनी सारी खलबली और लड़ाई-झगड़ों की वजह क्या है? Neden böylesine çok karışıklık ve çatışma var? |
अमरीका में रहनेवाली तारा कहती है, “स्कूल-बस में लड़ाई-झगड़े होना तो आम बात है। ABD’de yaşayan Tara şunları diyor: “Okul servisinde sık sık kavga çıkardı. |
19 हम किसी भी हालत में लड़ाई-झगड़े का सहारा नहीं लेंगे। 19 Hiçbir koşul altında düşmanca davranmayız. |
इस वज़ह से लड़ाई-झगड़ों की गुंजाइश और भी बढ़ गई है।” Bu da sonuçta çatışma fırsatlarını artırıyor.” |
कौन उस दिन को देखने के लिए नहीं तरसता जब लड़ाई-झगड़े बीती बातें बन जाएँगे? Savaşların tarihe karışacağı günü kim istemez? |
“लड़ाई-झगड़े के फूटने के पहले ही वहां से हट जाओ!”—नीतिवचन 17:14, हिंदी—कॉमन लैंग्वेज। “Kavga patlak vermeden oradan uzaklaş” (Özdeyişler 17:14) |
लड़ाई-झगड़े रोज़ का ढर्रा बन जाते हैं। Kavga ve çekişmeler günlük olaylar haline gelir. |
इस विश्वास से उसे हिम्मत मिली और उसने लड़ाई-झगड़े और युद्ध का रास्ता छोड़ दिया। Bu, ona savaşçı yaşamını terk etme cesareti verdi. |
लड़ाई-झगडे, संघर्ष और विवाद बढ़ने लगे तथा कानून और व्यवस्था की स्थिति बिगड़ने लगी। İletişim gelişmiş, kararlar ve kurallar tartışılır boyuttadır. |
तो अब आप समझे कि क्यों यीशु हमें लड़ाई-झगड़े से दूर रहने के लिए कह रहा था?— Bunları düşününce İsa’nın neden kavga etmemizi istemediğini anlıyorsun değil mi?— |
लड़ाई-झगड़ा आज समाज का एक हिस्सा बन गया है। Kavga etmek günümüz toplumunda yaygındır. |
इसलिए वे जानते हैं कि युद्ध, घृणा, हिंसा और लड़ाई-झगड़े, ये सब ज़्यादा दिन नहीं चलनेवाले। Bu nedenle çok yakında Yehova Tanrı’nın savaşlara, nefrete, şiddete ve çatışmalara son vereceğini biliyorlar. |
उस वक्त पैक्स रोमाना (रोमी शांति) कायम होने की वजह से लड़ाई-झगड़े बहुत कम होते थे। Pax Romana (Roma Barışı) dönemindeki istikrar sayesinde imparatorluk nispeten barış içindeydi. |
जैसे-जैसे हम अपनी शादीशुदा ज़िंदगी में कृपा का गुण दिखाने लगे, हमारे बीच लड़ाई-झगड़े कम हो गए। Evliliğimizde iyilikseverlik niteliğini sergiledikçe hemen savunmaya geçme eğilimini yavaş yavaş bıraktık. |
उसी तरह भाई-बहनों में होनेवाले लड़ाई-झगड़े या तकरार सिर्फ बाहरी लक्षण हैं, लेकिन असल वजह कुछ और होती है। Aynı şekilde kardeşler arasında çıkan çirkin bir kavga da altta yatan bir sorunun sadece yüzeydeki belirtisidir. |
मगर खुशहाल जोड़े बात-बात पर गुस्सा नहीं होते, या लड़ाई-झगड़ा नहीं करते, या ना ही कोई मनमुटाव रखते हैं। İyi bir evlilikte, eşler sürekli olarak öfkeye, kavgalara ve kine yenik düşmez. |
खराई बनाए रखने का यह भी मतलब है कि “संसार का नहीं” होना यानी दुनिया की राजनीति और लड़ाई-झगड़ों से दूर रहना। Bütünlüğü korumak, siyasetten ve savaşlardan uzak durarak ‘dünyanın bir kısmı olmamayı’ da kapsar. |
एक वक्त था जब लोग एक सुखी संसार का ख्वाब देखते थे जहाँ नफरत, लड़ाई-झगड़े और हिंसा का नामो-निशान नहीं होगा। Nefretin, çatışmanın ve şiddetin olmadığı bir gelecekle ilgili hayaller yıkıldı. |
संसार के ये रवैए कभी-कभी मसीही कलीसिया में भी पनप सकते हैं जिसका नतीजा लड़ाई-झगड़ा और ज़बान लड़ाना हो सकता है। Bu tür dünyevi özellikler ara sıra sinsice cemaatin içine sızıyor ve kendilerini çekişmeler ve ağız kavgalarıyla gösteriyorlar. |
मगर रिबका याकूब को ज़्यादा प्यार करती थी, क्योंकि वह बहुत ही शांत बच्चा था और किसी से लड़ाई-झगड़ा नहीं करता था। Fakat Rebeka, Yakub’u daha çok sever, çünkü o sakin ve uysal bir çocuktur. |
एक राजदूत जब दूसरे देश में होता है तो वह उस देश के लड़ाई-झगड़ों में और वहाँ की राजनीति में हिस्सा नहीं लेता। * Onlar Mesih adına hareket eden krallık elçileriydi. |
साफ-सफाई के अलावा हमारा बैरक इसलिए भी मशहूर था कि वहाँ चोरी नहीं होती थी, कोई गाली-गलौज और लड़ाई-झगड़ा नहीं करता था। Bizim koğuşumuz temizliğinin yanı sıra hırsızlık, küfür ya da kavga gibi şeylerin hiç görülmediği bir yer olmasıyla da tanınıyordu. |
नीचे दिए हवाले उन लोगों के हैं जो एक वक्त पर मानते थे कि सिर्फ लड़ाई-झगड़ों से ही राजनैतिक बदलाव लाया जा सकता है। Aşağıda bir zamanlar, siyasal değişimlerin şiddet yoluyla gerçekleşebileceğine inanan kişilerin sözleri bulunuyor: |
Hintçe öğrenelim
Artık लड़ाई-झगड़ा'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.