Hintçe içindeki काँसा ne anlama geliyor?
Hintçe'deki काँसा kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte काँसा'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki काँसा kelimesi tunç, Tunç, bronz, tunçtan yapılmış, bronz, tunç, bronz rengi, bronzlaştırmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
काँसा kelimesinin anlamı
tunç(bronze) |
Tunç(bronze) |
bronz(bronze) |
tunçtan yapılmış(bronze) |
bronz, tunç, bronz rengi, bronzlaştırmak(bronze) |
Daha fazla örneğe bakın
इसलिए शायद वहाँ एक-दूसरे से जुड़ी कई भट्ठियाँ मौजूद थीं जिनमें लगातार कांसे को पिघलाया जा रहा था ताकि उसे फौरन साँचे में उंडेला जा सके। Herhalde bu, kalıbın içine erimiş metalin dökülmesi için birbirine yakın bir dizi ocak gerektiriyordu. |
लकड़ी के किवाड़ों को सुदृढ़ करने के लिए उनपर लोहे, काँसे या पीतल के बंद जड़े जाते हैं। Hortumluların sınıflandırılmasında hortum veya fildişlerinden daha çok çiğneme dişleri dikkate alınmaktadır (molarlar). |
पू. चौथी सदी की कांसे की यह मूर्ति दिखाती है कि प्राचीनकाल की बॉक्सिंग कितनी खतरनाक होती थी। इसमें “मुक्केबाज़ के सहने की ताकत की बड़ी तारीफ की जाती थी, . . . जो पस्त कर देनेवाले मुकाबलों में ‘ज़ख्म के बदले ज़ख्म’ खाने के बावजूद हिम्मत नहीं हारता था।” MÖ dördüncü yüzyıldan kalma bu bronz heykel eski yumruk dövüşünün insanı ne hale getirdiğini gösteriyor. Roma gösterilerini anlatan bir kataloğa göre, “dövüşçü . . . . ‘yaraya karşılık yara’ aldığı yorucu dövüşler sırasında gösterdiği direnç nedeniyle mükemmel bir örnek olarak övülüp göklere çıkarılırdı.” |
उदाहरण के लिए, वीराने में भटकते समय मूसा ने काँसे का साँप बनाकर एक खंभे पर लटकाया। Örneğin, çölde yolculukları sırasında Musa tunç bir yılan yaptı. |
यशायाह 60:17 (NHT) में लिखे शब्द वाकई कितने सच हैं: “मैं कांसे के स्थान पर सोना लाऊंगा, लोहे के बदले चाँदी, लकड़ी के बदले कांसा और पत्थर के बदले लोहा ले आऊंगा। मैं शान्ति को तेरा शासक और धार्मिकता को तेरा प्रशासक ठहराऊंगा।” İşaya 60:17’de kayıtlı şu sözler gerçekten anlamlıdır: “Tunç yerine altın getireceğim, ve demir yerine gümüş, ve ağaç yerine tunç, ve taş yerine demir getireceğim. Ve memurlarını selâmet edeceğim, angaryacılarını da adalet.” |
उन द्वारों को बंद करने के लिए, भीतर से उन में लोहे या काँसे के अर्गल लगा दिए जाते थे। Bu kapıları kapatmak için iç tarafına demir veya tunçtan uzun sürgüler konulurdu. |
उस समय एक आसारिया सिक्के (तांबे या कांसे का बना) से, जिसकी कीमत दो रुपए से भी कम है, दो गौरैयाँ खरीदी जा सकती थीं। İki serçe o zamanlar bir assarion’a, yani günümüz parasıyla yaklaşık yedi yeni kuruştan daha ucuza satın alınabiliyordu. |
सज़ा के तौर पर जिनको साँप ने काटा था, अगर वे काँसे के इस साँप को देखते तो परमेश्वर की मदद से ठीक हो सकते थे। Yılan sokmasıyla cezalandırılan kişiler bu yılana bakıp Tanrı’nın yardımını alabilirdi. |
इसराएल देश में एक हाईवे के पास 100 से भी ज़्यादा काँसे के सिक्के मिले, जिन पर “चौथा साल” खुदा हुआ था। İsrail’de bir otoyol yakınlarında, 100’den fazla bronz sikke bulundu. |
(२ कुरिन्थियों ३:७-१८) प्राचीन आरसियाँ काँसा या ताँबा जैसी धातुओं से बनती थीं, और वे अत्याधिक मात्रा में पॉलिशदार होती थीं ताकि उन पर अच्छी प्रतिबिम्बिक सतह प्राप्त हो। (II. Korintoslular 3:7-18) Eski el aynaları, tunç veya bakır gibi madenlerden yapılır ve iyi yansıtıcı yüzleri olması için çok cilalanırdı. |
काँसे की पटिया जिस पर मरोदक (बाएँ) और नबो को (दाएँ) दैत्यनागों पर खड़े हुए दिखाया गया है Tanrı Marduk (solda) ve Nabu’nun (sağda) ejderler üzerinde gösterildiği bronz tabak |
जब उसने मंदिर का उद्घाटन किया, तब बड़ा ही ज़बरदस्त गाना-बजाना हुआ। उसमें काँसे या पीतल के बाजों में 120 तो सिर्फ तुरहियाँ थीं। Mabedin hizmete açılışında muazzam bir orkestra vardı. Sadece bakır çalgılar grubu 120 borazandan oluşuyordu (2. |
मगर जब इस्राएली, वादा किए हुए देश में बस गए तो उन्होंने उस काँसे के साँप को ही पूजना शुरू कर दिया मानो उस साँप में ठीक करने की सचमुच ताकत हो। Fakat, Vaat Edilen Diyar’a yerleştikten sonra halk, sanki bizzat bu yılan iyileştirme gücüne sahipmiş gibi, bu simgesel direği bir puta dönüştürdü. |
तब योकेबेद ने अपने बच्चे को टोकरी में रख दिया और उसे नील नदी के तीर पर कांसों के बीच छोड़ आयी।—निर्गमन २:३. Bebeği içine yerleştirip Nil Nehri kıyısındaki kamışların arasına bıraktı.—Çıkış 2:3 |
नवजात इब्रानी लड़कों को मार डालने के राजा के हुक़्म से नहीं डरते हुए, उन्होंने मूसा को छिपाया और फिर उसे नील नदी के तीर पर कांसों के बीच एक टोकरी में डाल दिया। Kralın, yeni doğan İbrani erkek çocuklarının öldürülmesine ilişkin buyruğundan korkmadan Musa’yı gizlediler ve onu bir sepete koyup Nil nehri kenarındaki sazlıkların içine bıraktılar. |
हौज़ के भीतरी और बाहरी साँचों को इतना मज़बूत होना था ताकि वे करीब 30 टन पिघले हुए कांसे का दबाव सह सकें। और कांसे को बिना रुके एक ही बार में ढाला जाना था ताकि हौज़ में दरारें न पड़ें या वह खराब न हो जाए। Kalıbın iç kısmının yapısı ve dış kısmının şekli, eritilmiş bakırın yaklaşık 30 tonluk baskısına dayanmalıydı ve döküm, çatlaklar ya da kusurlar oluşmasını önlemek için ara vermeden bitirilmeliydi. |
बाल देवता की कांसे की मूरत 2. Baal’in bronz heykeli 2. |
चाँदी, सोना, काँसा, पीतल और अष्टधातु की सभी मूर्तियाँ इसी प्रकार ढाली जाती हैं। Sarraflar altın, gümüş, yakut ve öteki değerli süs eşyası üstünde çalışırlar. |
लेकिन, जून 23,2000 को फ्रांस के सबसे बड़े एडमिनिस्ट्रेटिव कोर्ट, काँसी डेटा ने एक महत्त्वपूर्ण फैसला सुनाया। इस फैसले में उन 31 निचली अदालतों के फैसलों का समर्थन किया गया, जो 1,100 मुकद्दमों में किए गए थे। Oysa, 23 Haziran 2000’de, Fransa’nın idare hukuku alanındaki uyuşmazlıklara bakan en yüksek mahkemesi olan Devlet Şûrası [Conseil d’État], 31 alt mahkemenin 1.100’ü aşkın davadaki görüşünü doğrulayan dönüm noktası niteliğinde bir karar çıkarmıştı. |
बात जो भी हो, फ़िरौन की बेटी की नज़र जल्द ही कांसों के बीच रखी उस टोकरी पर पड़ गयी, और उसने अपनी एक दासी को उसे ले आने के लिए भेजा। Her neyse, Firavunun kızı sazların arasında duran sepeti fark etti ve yardımcılarından birine onu alıp getirmelerini söyledi. |
Hintçe öğrenelim
Artık काँसा'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.