Hintçe içindeki बधाई~देना ne anlama geliyor?
Hintçe'deki बधाई~देना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte बधाई~देना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki बधाई~देना kelimesi tebrik etmek, kutlama, tebrik, kutlamak, tebrik etmek, kutlamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
बधाई~देना kelimesinin anlamı
tebrik etmek(congratulate) |
kutlama(congratulate) |
tebrik(congratulate) |
kutlamak, tebrik etmek(congratulate) |
kutlamak(congratulate) |
Daha fazla örneğe bakın
१८ भाषण देने के बाद दी गई मौखिक सलाह को ध्यानपूर्वक सुनिए। 18 Nasihat edenin sana kürsüden verdiği nasihatleri dikkatle dinle. |
(2 कुरिन्थियों 8:12) जी हाँ, जब भाइयों के लिये दान करने की बात आती है, तो यह नहीं देखा जाता है कि कौन किससे ज़्यादा दे रहा है। Korintoslular 8:12) Evet, bağış konusunda asla rekabet veya karşılaştırma yapılmamalı. |
कई संस्कृतियों में अपने से बड़ों का नाम लेकर उन्हें पुकारना अच्छा नहीं माना जाता। लेकिन अगर वे हमें इसकी इजाज़त देते हैं, तो हम ऐसा कर सकते हैं। Bazı kültürlerde kişinin kendinden yaşça büyük birine, o bunu istemediği sürece ismiyle hitap etmesi kabalık sayılır. |
जब हम दूसरों को सहारा देते हैं, तो न सिर्फ उनकी मदद करते हैं, बल्कि हमें भी खुशी और संतोष मिलता है जिससे अपनी तकलीफों का बोझ उठाना हमारे लिए ज़्यादा आसान हो जाता है।—प्रेरितों 20:35. Başkalarına kendimizden verdiğimizde, sadece onlara yardım etmiş olmayız, kendi yüklerimizi daha kolay taşınır kılan bir mutluluk ve doyum da tadarız.—Resullerin İşleri 20:35. |
२१ सचमुच, ऐसे कई तरीक़े हैं जिनके द्वारा हम परमेश्वर को महिमा और आदर दे सकते हैं, और देना भी चाहिए। 21 Gerçekten Tanrı’ya izzet ve onur verebileceğimiz ve vermemiz gereken birçok yol vardır. |
इसके अलावा, उपासना के लिए उत्कृष्ट सभागृह तैयार करने के लिए ‘क्षेत्रीय निर्माण कमेटियों’ के निर्देशन के अधीन स्वयंसेवकों के दल अपना समय, शक्ति, और जानकारी स्वेच्छा से देते हैं। Üstelik, Yöresel İnşa Heyetinin yönetimi altında çalışan gönüllüler de ekipler halinde, tapınmada kullanılacak güzel ibadet salonları inşa etmek üzere zamanlarını, güçlerini ve teknik yöndeki becerilerini gönüllü olarak kullanıyorlar. |
अपने कमबख्त पैर तोड़, वह आपको एक कौन कॉन्सर्ट देता हूँ. Bacaklarını kırarsan sana Who konseri bile verir. |
शायद आप उन्हें अपने आप को देने के िलए पसंद करेंगे? Belki de onlara emir veren sen olmalısın. |
रात को हमें जितने तारे नज़र आते हैं, उनमें से लगभग सभी हमसे इतने दूर हैं कि बड़ी-बड़ी दूरबीन से देखने पर भी वे बस चमकती हुई बिंदु की तरह दिखायी देते हैं। Gece görebildiğimiz yıldızların neredeyse tamamı bizden öyle uzaktır ki, en büyük teleskoplarla bakıldığında bile sadece bir ışık noktası gibidirler. |
हमने शुरुवात की ३५० हज़ार डॉलर का ऋण दे कर अफ़्रीका के सबसे बडे मच्छरदानी निर्माता को जिसके कि वो जापान से तकनीक खरीद सकें और पाँच साल तक चलने वाली मच्छरदानियाँ बना सकें। Afrika'daki en büyük geleneksel yatak tülü üreticisine 350,000 dolar borç yaparak işe başladık, ki böylece teknolojiyi Japonya'dan transfer edebilsinler. ve uzun ömürlü ve beş yıl tülleri yapabilsinler diye. |
हम माता-पिता और दादा-दादी को सम्मान कैसे दे सकते हैं? Anne baba ile büyükanne ve büyükbabalara nasıl onur verebiliriz? |
यीशु ने अपने ज़माने के धर्मगुरुओं से जो कहा, उस पर ध्यान देने से हमें इब्लीस के बारे में काफी कुछ जानने को मिलता है। İsa’nın kendi günlerindeki dinsel öğretmenlere söylediği şu sözleri ele aldığımızda İblis hakkında çok şey öğreniriz: “Siz babanız İblistensiniz; ve babanızın heveslerini yapmak istiyorsunuz. |
मगर उसका यह भी मानना था कि कलीसिया को शुद्ध रखने के लिए कलीसिया में ऐसे लोगों को नहीं रहने देना चाहिए जो जानबूझकर पाप करते हैं। Bununla birlikte cemaati, bile bile günah işleyen herkesten temiz tutmanın gerekli olduğuna inandı. |
(1 तीमुथियुस 6:9) यीशु ने अपने चेलों को इस “फंदे” से दूर रहने में मदद देने के लिए, उन्हें याद दिलाया कि उनका स्वर्गीय पिता जानता है कि उनकी ज़रूरतें क्या हैं। Timoteos 6:9). İsa öğrencilerinin bu ‘tuzaktan’ kaçınmasına yardımcı olmak için Gökteki Babalarının onların bütün bu ihtiyaçlarını bildiğini hatırlattı. |
21 और वह इस संसार में आता है ताकि वह मनुष्यों को बचा सके यदि वे उसकी बातों पर ध्यान देते हैं; क्योंकि वह सब मनुष्य के लिए कष्ट सहता, हां, हर एक जीवित प्राणी, पुरुष, स्त्री दोनों के लिए, और बच्चों के लिए, जो आदम के परिवार से संबंध रखते हैं । 21 Ve sesine kulak verirlerse, O bütün insanları kurtarabilmek için dünyaya gelir; çünkü işte bütün insanların acılarını, evet, Adem’in ailesinden gelen erkek, kadın ve çocuk, her canlı yaratılışın acılarını O çeker. |
आज कई लोग इस बात की गवाही दे सकते हैं कि इन शिक्षाओं की मदद से कैसे उन्हें सचमुच विश्राम मिला है और कैसे उनकी ज़िंदगी की कायापलट हुई है। Gerçekten de birçok kişi İsa’nın öğretilerinin kendilerini ferahlattığını ve yaşamlarını tamamıyla değiştirmelerine yardım ettiğini söyleyebiliyor. |
(यूहन्ना 8:12-59) इसके बाद वह यरूशलेम को छोड़ बाकी यहूदिया में गवाही देने का काम बड़े ज़ोरों पर करता है। (Yuhanna 8:12-59) İsa Yeruşalim’in dışında kalarak Yahudiye’de yoğun bir şahitlik kampanyası başlattı. |
वह उस नीतिवचन के शब्दों से पूरे मन से सहमत है, जो कहता है: “यहोवा की आशिष—यही है जो धनी बनाती है, और वह इसके साथ पीड़ा नहीं देता।”—नीतिवचन १०:२२, NW. Şu meselin sözlerine bütün yüreğiyle katılıyor: “RABBİN bereketi, zengin eden odur; ve onunla beraber keder katmaz.”—Süleymanın Meselleri 10:22. |
दिल से और खुशी-खुशी दान देना Sevinçle ve Gönülden Verelim |
परमेश्वर कैसे एक इंसान को “धूल में पुनः लौटा देता है”? Tanrı, insanı nasıl ‘toza döndürür’? |
१० कोपनहॆगन, डॆनमार्क में प्रकाशकों का एक छोटा समूह रेलवे स्टेशनों के बाहर सड़कों पर साक्षी देता रहा है। 10 Kopenhag’da (Danimarka) müjdecilerden oluşan küçük bir grup tren istasyonları civarındaki yollarda şahitlik etti. |
जब तक हम दूसरे लोगों को सुसमाचार न दे दें, जिसे परमेश्वर ने इसी उद्देश्य के लिए हमें सौंपा है, तब तक हम उनके कर्ज़दार की नाईं महसूस करते हैं।—रोमियों १:१४, १५. Biz, Tanrı’nın bu amaçla bize emanet etmiş olduğu iyi haberi onlara bildirinceye dek kendimizi diğer insanlara borçlu hissediyoruz.—Romalılar 1:14, 15. |
उन दिनों मैंने देने से मिलनेवाली खुशी के बारे में बहुत कुछ सीखा।—मत्ती 25:31-33; प्रेषि. O günlerde, vermenin mutluluğuyla ilgili çok şey öğrendim (Mat. |
सो उसने वह पुस्तक ढूँढी, और मिल जाने पर उसे अपने पुत्र को दे दी। Kitabı aradı ve bulur bulmaz oğluna verdi. |
सदियों पहले इन कैदियों के पुरखों ने संकल्प किया था कि वे सिर्फ यहोवा की आज्ञा मानेंगे। उन्होंने कहा: “जहाँ तक हमारी बात है, दूसरे देवताओं की सेवा करने के लिए यहोवा को छोड़ देने की बात हम कभी सोच भी नहीं सकते।” Yüzyıllar önce bu tutsakların ataları, ‘Yehova’yı bırakıp başka tanrılara kulluk etmemiz düşünülemez’ diyerek Yehova’ya itaat etmeye kararlı olduklarını alenen bildirmişlerdi. |
Hintçe öğrenelim
Artık बधाई~देना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.