Endonezya içindeki orangutan ne anlama geliyor?
Endonezya'deki orangutan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte orangutan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki orangutan kelimesi orangutan anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
orangutan kelimesinin anlamı
orangutannoun Baik pemerintah maupun lembaga swadaya masyarakat sedang berupaya menyelamatkan orangutan dari kepunahan. Hem hükümet hem de özel kuruluşlar orangutanların soyunun tükenmesini engellemek için çaba harcıyor. |
Daha fazla örneğe bakın
Ayo, Kita Kunjungi Orangutan Endonezya’nın “Orman Adamıyla”Tanışın |
" Sebuah orangutan? " Orangutan mı? |
Kita tidak mau membersihkan muntahan orangutan... kau mau? Denizde sallanmaktan kusan bir orangutanın ardından ortalığı temizlemek istemeyiz öyle değil mi? |
" Saya tidak bisa menekuk lutut saya karena aku diserang oleh orangutan. " " Dizlerimi bükemiyorum çünkü bana bir orangutan saldırdı. " |
Seraya manusia merambah hutan, orangutan semakin rentan terhadap para pemburu. İnsanlar ormanları tahrip ettikçe orangutanlar avcılara karşı daha savunmasız hale geliyor. |
Ini Henry, si orangutan Bu Henry, orangutan |
Kera yang pergi saat itu sampai di Asia Tenggara, menjadi siamang dan orangutan. Afrika'dan ayrılan maymunlar Güneydoğu Asya ulaştı evrimleşerek jibon ve orangutan oldular. |
Jadi bila kita mau menolong para orangutan -- sebagaimana menjadi niat awal saya -- kita harus pastikan bahwa masyarakat setempatlah yang mendapat manfaatnya. Yani orangutanlara yardım etmek istiyorsak -aslında yapmak için yola çıktığım- yerel insanların bundan fayda sağlayacak olanlar olduğundan emin olmalıyız. |
Orangutan termasuk kera besar, sama seperti gorila dan simpanse. Goriller ve şempanzeler gibi orangutanlar da, büyük maymunlar familyasındandır. |
Orangutan kadang-kadang menggunakan batang kayu kecil untuk mengeluarkan madu atau serangga dari lubang-lubang pohon. Orangutanların ağaç kovuklarından bal ve böcek çıkarmak için bir sopa kullandıkları da olur. |
Sekitar 80 persen habitat yang cocok bagi orangutan telah lenyap selama 20 tahun terakhir. Geçen 20 yıl boyunca orangutanların doğal yaşam alanının yüzde 80’i kaybedildi. |
Di pasar gelap, bayi orangutan yang lucu diperjualbelikan seharga beberapa juta hingga ratusan juta rupiah. Karaborsada şirin bir yavru orangutanın satış fiyatı birkaç yüz dolarla onbinlerce dolar arasında değişebiliyor. |
Tengkorak seekor orangutan bisa dijual seharga tujuh ratus ribu rupiah secara ilegal sebagai suvenir. Bir orangutan kafatası hediyelik eşya olarak yasadışı yollarla 70 dolara satılıyor. |
Di tempat ini, orangutan tidak pernah pergi jauh. Her yer orangutanlarla doluydu. |
Ini Henry, si orangutan. Bu Henry, bir orangutan. |
Orangutan sangat pintar menyamar, membaur di puncak pepohonan sehingga sulit dilihat. Orangutanlar kamuflaj konusunda uzmandır, ağaçların üst dalları arasında bir gölge gibi kaybolur giderler. |
Kami serasa tidak percaya bisa berhadapan muka dengan orangutan, binatang terbesar di planet ini yang tinggal di pepohonan! İşte bir orangutanla, gezegenimizin ağaçlarda yaşayan en büyük canlısıyla göz gözeydik! |
Seraya kami menyusuri jalan setapak, kami melihat orangutan berayun-ayun di pepohonan. Gezimize devam ederken ağaçtan ağaca atlayan orangutanlar gözümüze çarpıyordu. |
Kami mengamati bayi orangutan yang menggemaskan dalam pelukan induknya dan anak-anak orangutan yang nakal bermain-main di tanah atau di pohon-pohon. Şirin yavrular annelerine sarılırken ve yaramaz ufaklıklar yerde ya da ağaçlarda hoplayıp zıplarken onları seyrettik. |
15 Ayo, Kita Kunjungi Orangutan 15 Endonezya’nın “Orman Adamıyla” Tanışın |
Pada tahun pertama kehidupannya, bayi orangutan hampir tidak lepas dari induknya. Yavru, doğduktan sonraki ilk yılını adeta annesine yapışık olarak geçirir. |
Dalam waktu beberapa menit saja, kami sudah melihat orangutan pertama —jantan bertubuh besar yang kami sebutkan sebelumnya. Birkaç dakika sonra, ilk orangutanımızı gördük; bu, daha önce sözünü ettiğimiz iri erkek orangutandı. |
" Orangutan? " Orangutan mı? |
Entah dari mana, orangutan hop pagar, menyerang pria Anda. Ansızın, Bir orangutan çitten atlayıp erkeğine saldırıyor. |
Mereka kehilangan 12 poin IQ, benar- benar malapetaka bagi orangutan dan manusia. 12 IQ puanı kaybettiler; tam bir felaketti hem orangutanlar hem de insanlar için. |
Endonezya öğrenelim
Artık orangutan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.