Endonezya içindeki berantem ne anlama geliyor?
Endonezya'deki berantem kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte berantem'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki berantem kelimesi savaşmak, vuruşmak, dövüşmek, kavga, kavga etmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
berantem kelimesinin anlamı
savaşmak(fight) |
vuruşmak(fight) |
dövüşmek(fight) |
kavga(fight) |
kavga etmek(fight) |
Daha fazla örneğe bakın
untuk 4 bulan tanpa berantem atau ancaman putus. Tam dört aydır kavga etmeme ve bizi ayıracak tehditlerin olmaması şerefine. |
Kau mau berantem, Bro? Gitmek mi istiyorsun? |
Juga, ada yang berantem, dan polisi harus datang untuk membubarkan pesta itu.” —Janelle. Üstelik bir de kavga çıkmış ve polisler gelip partiyi dağıtmak zorunda kalmış” (Janelle). |
Jennifer dan aku tak bicara sejak kami berantem di kamarku. Odama geldiği geceden beri Jennifer'la konuşmamıştık. |
Apa kamu mengatakan jika tidak pernah berantem dgn Archie? Archie ile hiç tartışmadığını mı söylemeye çalışıyorsun? |
Aku sering berantem dengan Archie. Archie ile sürekli tartışırdım. |
Tak ada yang menang saat ibu hamil berantem. Hamile kadınlar kavga ederken kimse kazanamaz. |
Mau ngajak berantem aku ya? Benimle kavga etmek istiyor musun? |
Sudah ku bilang dia bisa berantem. İyi dövüştüğünü söylemiştim. |
Kayak lagi berantem sama ikan hiu. Bir köpek balığıyla boğuşuyormuş gibisin. |
Atlit sekolah, geng motor, anak perpus, cewek murahan, tukang berantem, anak buangan, anak cupu, bajingan kampung, semua suka dia. Okuldaki spor delileri, motorcular, inekler, kaşarlar, boş gezerler homolar, serseriler, hepsi ona tapıyor. |
Pemabuk, tukang berantem, semua itu. Ayyaş, kavgacı, filan. |
Blaine dan aku lagi berantem. Blaine'le aramız bozuk. |
aku tahu kita berantem, tapi minum sebelum jam 10:00 a.m., akan menjawabnya? Bir kavganın içinde olduğumuzu biliyorum ama sabahın 10'unda içmek bunun bir çözümü mü? |
Bukankah lebih baik untuk tidak berantem lagi? Bu kavgaya bir son versek güzel olmaz mı? |
Tidak ada gunanya berantem dengan mereka. Onlarla kavga etmenin bir anlamı yok. |
Kalian berdua selalu berantem. Aranızdaki ilişki altüst olmuş durumda. |
Nah, suatu hari, pas abis berantem, kami putus Sonunda bir gün, korkunç bir kavgadan sonra ayrıldık |
John Winchester berantem dengan arwah. John Winchester ve etrafında ruhlar. |
Tak perlu berantem, Tuan. Herhangi bir döğüş olmayacak, bayım. |
Aku minta maaf kau dan tom jadi berantem Tom'la kavga ettiğiniz için üzgünüm. |
Kenapa berantem? Neden kavga ettiniz? |
Kau bahkan tidak tahu cara berantem! Çocuklar nasıl dövüşülür bilmiyorsunuz! |
Aku tak ingin mati berantem dengan pria telanjang. Çıplak bir tiple kavga ederken ölmek istemiyorum. |
Seseorang yang selalu berantem denganmu. Seni güldüren, eğlendiren, dans ettiren aşkı arıyorsun. |
Endonezya öğrenelim
Artık berantem'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.