Endonezya içindeki beasiswa ne anlama geliyor?

Endonezya'deki beasiswa kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte beasiswa'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki beasiswa kelimesi burs, Burs anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

beasiswa kelimesinin anlamı

burs

Tom mendaftar sebuah beasiswa.
Tom bir burs için baş vurdu.

Burs

Tom mendaftar sebuah beasiswa.
Tom bir burs için baş vurdu.

Daha fazla örneğe bakın

Misalnya, di Amerika Serikat, hak cipta dibatasi oleh doktrin "penggunaan wajar," yang menjadi dasar bahwa penggunaan tertentu atas materi berhak cipta untuk, namun tidak terbatas pada, kritikan, komentar, pelaporan berita, pengajaran, beasiswa, atau penelitian dapat dianggap wajar.
Örneğin, ABD'de telif hakları "adil kullanım" prensibi ile sınırlandırılmaktadır ve telif hakkı ile korunan malzemenin eleştiri, belgesel, haber bülteni, öğretim, öğrenim bursu veya araştırma gibi belirli amaçlarla kullanımı adil olarak kabul edilmektedir.
Tapi kemudian kami tidak akan memenuhi syarat untuk beasiswa.
Ama burs için seçilmek istiyordum
Aku ingin jadi orang pertama dalam keluargaku yang dapat beasiswa karena jadi pemandu sorak.
ailemde, ilk kez amigoluktan burs alarak üniversiteye giden kisi olmak istiyorum.
Pasti kau kira dia akan santai sekarang setelah dia dapat beasiswanya.
Biliyorsun şu an çok soğukkanlı çünkü bursu aldı.
Yang luar biasa adalah ketika dia bilang dia mengumpulkan kliping tentang saya sejak saya kecil Ketika saya juara dua lomba mengeja baris berbaris sbg pramuka, biasalah, parade halloween dapat beasiswa kampus atau prestasi olah raga lainnya dan dia menggunakannya untuk mengajar di sekolah lokal pada siswa kedokteran di Hahnemann dan Hershey
Çok sıradışı olan benim bütün çocukluğumla ilgili her gazete küpürünü biriktirmesiydi, ikinci sınıf heceleme arısı yarışmasını kazanmam olsun, kız izcilerle Halloween alayında yürüyüş yapmam olsun, üniversite bursu kazanmam veya sportif başarılarım olsun, hepsini saklamıştı ve bunları Hahnemann ve Hershey Tıp Falültesindeki uzmanlık öğrencilerini eğitmek için kullanıyordu.
Tidak cukup bagus untuk dapat beasiswa.
Burs kazanmaya yetecek kadar değil.
Aku dan Jules dapat beasiswa ke amerika.
Amerika'ya gitmek için bize burs teklif ettiler.
Kami bekerja di sekolah- sekolah kecil, kami mendanai beasiswa, kami melakukan banyak hal untuk perpustakaan.
Küçük okullar üzerinde çalıştık, burs verdik, kütüphanelere bir şeyler yaptık.
Beasiswa itu bukan berarti tanpa syarat.
Bursun belli şartları da yok değil.
Banyak akal untuk mendapatkan perhatian dari ayahku atas beasiswa luar negeri LuthorCorp.
Babamın LuthorCorp uluslararası değişim programı bursunu alacak kadar becerikli.
Seperti Anda Aku bisa masuk melalui jalur beasiswa...
Sizin gibi burslu kabul edildim.
lni akan buat aku dapatkan beasiswa itu.
Bu bana bursu kazandıracak.
Mereka bikin beasiswa atas namanya
Michelle' nin adına bir burs açtılar
1943-1945: Masuk Cambridge University dengan beasiswa 1945-1947: Bekerja di Bristol Aeroplane Company.
1945-1947 yılları arasında Bristol Aeroplane Company'de çalıştı.
Anda adalah salah satu dari mereka beasiswa anak-anak.
Demek o burslu çocuklardan birisin.
Terlalu banyak ilmuwan mengalah kepada perbuatan yang tercela dan penipuan untuk mendapat beasiswa dari pemerintah.
Birçok bilgin hükümetten parasal yardım elde etmek amacıyla, yanlış davranış ve hile yapacak kadar kendilerini alçaltmaktadır.
Hal ini sudah berlangsung selama 30 tahun dan peralihan kekuasaan di tahun 1979, 1980, antara seorang pemimpin Jamaika yang merupakan putra seorang penerima beasiswa Rhodes ke pemimpin lainnya yang memiliki gelar doktor ekonomi dari Harvard, lebih dari 800 orang terbunuh di jalanan dalam kekerasan yang berhubungan dengan obat terlarang.
Ve bu 30 yıldır böyle. Başkanlık, 1979 - 1980'de bir Rodos Bilimadamı'nın oğlu ve bir kraliyet hukukçusu (Q.C) olan Jamaikalı bir liderden, Harvard'da ekonomi doktorası yapmış birisine geçmiş. Ve o dönemde, sokaklarda 800'den fazla insan uyuşturucuyla alakalı olaylardan öldü.
Dayana Mendoza mendapatkan hadiah berupa kontrak 1 tahun di Organisasi Miss Universe, perjalanan dunia, sebuah apartemen di New York, sepatu, gaun dan produk kecantikan, beasiswa US $100,000 di New York Film Academy selama 2 tahun.
Dayana Mendoza'ya birincilik ödülleri olarak nakit para, bir yıllık Kainat Güzeli anlaşması, dünya seyahati, ücretsiz kiralama, New York City'de lüks daire, tasarım ayakkabılar, makyaj malzemeleri, kıyafetler ve New York Film Akademisi ile iki yıllık anlaşma verildi.
Simon, kau mendapatkan beasiswa dari Universitas Aku Akan Pergi Dari Sini
Simon, Defolup Gidiyorum Üniversitesi'nde burslu okuyan dahi çocuksun.
Menurutmu mahasiswa berbeasiswa ini ingin meledakkan Wall Street?
Dereceye giren öğrencimizin Wall Street'i uçurmaya mı merak sardığını söylüyorsunuz?
Ia menyelesaikan PhD pada tahun 1938 dan memenangkan Beasiswa Carnegie untuk belajar dengan John Carew Eccles di Sydney Hospital, Australia.
1938 yılında doktorasını tamamladı ve Carnegie Bursu kazanarak John Carew Eccles ile Sydney Hastanesinde birlikte çalışmaya başladı.
Karen Stevenson, seorang wanita lajang kulit hitam pertama yang menerima sebuah Beasiswa Rhodes untuk belajar di Universitas Oxford di Inggris, berkata tentang awal kehidupannya, ”Televisi tidak diperbolehkan sepanjang minggu —mulai hari Senin sampai Jumat.
İngiltere’deki Oxford Üniversitesinde öğrenim görmek üzere Rhodes Bursu’nu alan ilk siyah kız öğrenci olan Karen Stevenson, gençlik yıllarıyla ilgili şunları dedi: “Hafta içinde televizyona izin verilmezdi.
kebanyakan siswa disini mendapatkan beasiswa.
Öğrencilerimizin çoğu, burada burslu okuyor.
Itulah mengapa saya telah mendedikasikan saya seluruh hidup untuk beasiswa ini.
Bu yüzden hayatlml bu burs programlna adadlm.
Saya belajar sendiri untuk menjadi seniman, dan saya melukis selama 10 tahun, ketika saya ditawari beasiswa Fullbright ke India.
Kendi kendime sanatçı olmaya karar verdim, ve 10 yıl boyunca resim yaptım, sonra da Hindistan'a gitmek için Fulbright Bursu aldım.

Endonezya öğrenelim

Artık beasiswa'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.